0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

“Ben 45 yıllık tornacıyım. 2010 yılında emekli olunca, cıvıl cıvıl çocuklara, torunlara ahşap oyuncak üretmek istedim. Üç boyutlu çizimlerden, bilgisayar bağlantılı dev torna ve ahşap torna tezgâhlarından, mobilya fabrikalarındaki son sistem dijital sistemlerden haberdarım. Buna rağmen çizimlerimi elle yapıyor, tasarımlarımı önce zihnimde tasarlıyorum. Buradaki amacım el melekemi, beynimi ve zihnimi canlı tutmaktır. Elbette bende çeşitli ekipmanlardan, aletlerden yardım alıyorum. Kendi çapımda, ahşap oyuncak imalatına yönelik, irili ufaklı birkaç makine geliştirdim ve dizayn ettim.

Bende bir dede olduğum için oyuncak markam ‘Mustafa Dede’ olsun istedim. Bugün Z kuşağı, biz dedelerinin oyuncaklarından haberdar değil. Geçmişle bugün arasında bir köprü olmak istedim ve geçmişteki ahşap oyuncakları yeni nesil de tanısın istedim. El emeği, göz nuru eserlerimize vernik, boya gibi kimyasallar sürmüyoruz. Tamamen doğal kalsın istiyoruz. Ahşap oyuncakların ya da hediyelik eşyaların çizimlerini de ben yapıyorum. Özetle, hayallerimizi çiziyor ve üretiyoruz” diye konuştu.

HATAY’A ÖZGÜ HEDİYELİK EŞYA ÜRETİMİMİZ DE OLACAK

Bugün İskenderun ilçemizi Hatay ilimizi simgeleyen ürünler konusunda eksik kalıyoruz. İskenderun’unu simgeleyen bir ahşap bir balık figürü yaptım. Yine ilimiz Hatay’ın meşhur künefesini simgeleyen, tepsi de künefeyi havaya atıp çeviren bir figür imal ettim ve üzerine ‘Burası Hatay’ yazdım. Yerel yönetimler destek verirlerse, çok daha fazla hediyelik eşya üretir, İskenderun ve Hatay’ın tanıtımına da el emeği ürünlerimizle destek verebiliriz. Yakın gelecekte seri imalata başlamayı düşünüyoruz. Şu ana kadar ahşap eserlerimize gösterilen ilgiden memnunum. Bizlere şevk ve destek veren herkese çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.