Uzmanlar, hastalığın özellikle son yıllarda bebeklik dönemine kadar gerilediğini vurguluyor. Erken teşhis edilmediği takdirde ciddi sağlık sorunlarına yol açan bu hastalığın çocukları ve aileleri yakından ilgilendirdiği ifade ediliyor. Türkiye genelinde 0-18 yaş arası her 100 bin çocuğun 10 ile 20’si Tip 1 diyabetle mücadele ediyor.

En Yaygın Belirtiler Neler?
Tip 1 diyabet genellikle ani belirtilerle kendini gösteriyor. Uzmanlara göre şu belirtiler en sık görülenler:
- Gece alt ıslatma (özellikle daha önce tuvalet eğitimi almış çocuklarda)
- Aşırı susama ve su içme ihtiyacı
- İştah normal olmasına rağmen kilo kaybı
- Halsizlik ve bitkinlik
Bu belirtilerin birkaç gün içinde hızla ilerleyebileceğini belirten uzmanlar, tedavi edilmezse çocuğun hayati tehlike yaratabilecek diyabetik ketoasidoz durumuna girebileceğini söylüyor.

Parmaktan Şeker Ölçümü Hayat Kurtarabilir
Ailelerin çoğu bu belirtileri başka rahatsızlıklarla karıştırarak zaman kaybediyor. Ancak uzmanlar, basit bir parmak ucu kan şekeri testiyle tanıya ulaşılabileceğini belirtiyor. Bu yüzden ebeveynlerin bilinçli olması büyük önem taşıyor.
Teknoloji Tedavide Büyük Kolaylık Sağlıyor
Günümüzde çocuklarda Tip 1 diyabetin takibi ve yönetimi daha kolay hale geldi. Uzmanlar, Sürekli Glukoz İzleme Sistemleri (SGM) sayesinde çocukların artık parmak delmeden şeker düzeylerinin izlenebildiğini belirtiyor. Ayrıca, hibrit kapalı döngü sistemleri yani halk arasındaki adıyla yapay pankreaslar hem insülin pompası hem de şeker ölçümünü bir arada sunarak daha dengeli bir tedavi sağlıyor.

Eğitimsiz Yönetim Mümkün Değil
Diyabet tanısı sonrası dönemde ailelerin desteği ve eğitimi hayati önem taşıyor. Uzmanlar, “Çocuğun yaşına uygun şekilde hastalığı anlatmak ve onu tedavi sürecine dahil etmek, uzun vadede diyabetle barışık bir yaşam sağlar,” diyor. Okul dönemi boyunca da öğretmen ve idarecilerin bilgilendirilmesi gerektiğini ekliyor.





