DOLAR 32,5038 0.08%
EURO 34,7826 -0.12%
ALTIN 2.496,260,50
BITCOIN 2082795-1,52%
Hatay
12°

KAPALI

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Axe
Axe

Bay Kemal’in Haklı Kaygıları

ABONE OL
29 Eylül 2022 14:32
0

BEĞENDİM

ABONE OL


Sevgili okurlarım! CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin 27. Dönem 5. Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı’nda İzmir’de konuştu. Dedikleri aynen şöyle:
“………..Ben sürekli yürümeye ve ilerlemeye kararlıyım ve hiçbir şey beni inandığım yoldan geri çeviremez. Bu ülkeyi seven insanların, gerçek vatanseverlerin umutları ve duaları her yerde bizimle birlikte yürüyor, buna inanın. Ve yine buna inanın, bu mücadelede halk düşmanlarını birlikte yeneceğiz ve özgürlük, doğruluk ve adalete susamış halkımıza kurtuluşu beraber getireceğiz. Şunu da artık bilmek zorundayım, siz gerçekten benimle birlikte misiniz? Bazılarınızın sesi çıkmıyor, bazılarınızın da isteyerek veya istemeyerek zarar verdiğini de görüyorum. Ama artık karar verin. Bu halk düşmanlarını beraber yenecek miyiz, yenmeyecek miyiz? Benimleyseniz, benimle olduğunuzu da artık hissetmek istiyorum. Sırtımı size yaslayacağımı bilmek istiyorum…..”
Bay Kemal “Siz gerçekten benimle beraber misiniz?” diye sorarken 6’lı Masa’ya, HDP’ye, diğer muhalefet partilerine ya da sade yurttaşlara seslenmiyor. Doğrudan doğruya 12 yıldan beri genel başkanlık yaptığı kendi partisine sesleniyor. İtiraf ve serzeniş mahiyetindeki bu konuşmanın gerek Türkiye, gerek CHP ve Bay kemal açısından anlamı kuşkusuz büyük. Kökü derinlere dayalı dramatik bir durumun ifadesi. Hem kurumsal hem kişisel olarak ciddi biçimde sorgulanması gereken bir problem var ortada. Bu sorgulama yapılmalıdır.
Ancak bu konuşmadan hareketle günümüz koşullarında benim vurgulamak istediğim nokta şu:
Eğer Bay Kemal 6’lı Masa’nın ortak cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilirse, korkarım ki firenin çoğu muhafazakâr ve liberal sağdan değil, öncelikle CHP kapsamındaki iki damardan gelecektir. Onlar ta başından beri Bay Kemal’i hiç mi hiç içlerine sindiremediler. Onu hep yadırgadılar. Eksiklik, yanlışlık ve gaflarını sürekli öne çıkardılar. Doğru, olumlu ve haklı söylemlerini duymazdan, başarılı eylemlerini görmezden geldiler. Aralarında Bay Kemal’i eğreti, hatta ‘proje’ olarak görenler bile var.
O damarlardan biri, parti içi hizipsel iktidar ve bireysel koltuk kapma kavgasının yıkıcı, dar görüşlü ve süfli saikleriyle hareket etti. Daha kadim ve direngen olan öteki damar ise, bilinçli ya da bilinçaltının dışavurumu olarak, tutucu kökleri CHP’ye de uzanan ya da CHP kültürel tarihinde boy veren ayırımcı, dışlayıcı ve horlayıcı ‘yerli ve milli’ takıntıların esiri olageldi.
Son günlerde kimi medya organlarına daha belirgin biçimde yansıyan bu iki damarın dikkatle izlenmesinde fayda var. Zaman zaman üst perdeden ahkâm kesen, kimi zaman ortalığa ‘bit atan’ bu iki damarın kaçınılmaz biçimde Cumhur İttifakı’na can suyu oluşturduğunu da akıldan çıkarmamak gerekir.
Tüm bu sebeplerle Bay Kemal kaygılanmakta haklıdır! Merkez sağda yıllarca siyaset yapmış insanlar bile Bay Kemal’in adaylığına karşı çıkmaz, kendisine oy verir. Altılı masadaki paydaşları da eminim böyle düşünüyor. Ancak onların tabanlarından bu kadar emin değilim. Bay Kemal’in doğasında Başkanlık Sistemi’nde başkan olmak gibi bir eğilim yoktur. Zorunlu nedenlerle bunu bir süre devam ettirmek durumunda ‘dediğim dedikçi’ bir yaklaşımı olmayacağını, paydaşları ile danışarak süreci atlatacağını düşünüyorum.
Parlamenter Sistem’e geçildiğinde ise anayasaya uygun davranan, tarafsız başarılı bir cumhurbaşkanı olacağına inancım tamdır.
CHP içinde oy verme eyleminde CHP’lilerin fire vereceğine inanmıyorum, inanmak da istemiyorum.-
Altılı masanın liderlerinin, yöneticilerinin Bay Kemal konusunda samimi olduklarına da inanıyorum. Benim tek endişem bu samimiyeti tabanlarına yansıtabilmeleri…
Bay Kemal bu ülkeyi seven insanların, gerçek vatanseverlerin umutları ve duaları ile birlikte yürüyebileceği dürüst insandır. Söz konusu vatansa, şartsız ve koşulsuz olarak Bay Kemal ile birlikte yürümek hepimizin görevidir.
Ancak, bizim de kaygılarımız var: Neo-liberalizmin komada olduğunu biliyoruz. Neo-liberalizm; kan ve gözyaşı getirmiştir. Kurtuluşun yolu; yeniden Mustafa Kemal Atatürk, yeniden kalkınma ve planlı ekonomi, yeniden sosyal refah devleti, yeniden milli tarım ve milli sanayidir.
Beklentimiz; Türk milletinin mesut ve gelişmiş hale gelmesi, insan onuruna uygun şartlarda yaşamasıdır. Türkiye’nin ileri hayat standartlarına ulaşma amacına uzun süreli ve sistemli yürütülecek kalkınma çabalarıyla sağlanmasıdır. Yeniden tam bağımsız Türkiye’nin yaratılmasıdır. Mustafa Kemal ideolojilerinin benimsenmesi ve hayata geçirilmesidir.
Bay Kemal bu yolda yürümeye ve ilerlemeye kararlıysa, özgürlük, doğruluk ve adalete susamış halkımıza kurtuluşu getirecekse ve halk düşmanlarıyla mücadele edecekse; bu ülkeyi seven insanlar, gerçek vatanseverler şartsız ve koşulsuz olarak Bay Kemal ile birlikte neden yürümesin?

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.