Tarihçi, Yazar, Uluslararası İlişki ve Strateji Uzmanı, Emekli Tuğgeneral ve Öğretim Üyesi Dr. Naim Babüroğlu, Cumhuriyet’in Atatürk’ün bir mucizesi olduğunu söyledi.
Cumhuriyet’in bir mucize olduğunu belirten emekli Tuğgeneral Babüroğlu, “Atatürk’ün Cumhuriyeti Anadolu’nun kuzeyinden, ortasından, doğusundan, batısından, fakir ve yoksul bir köyünden, isimsizleri ve sahipsizleri Cumhurbaşkanlığına, başbakanlığına, genelkurmay başkanlığına taşıyan rejimin adıdır. Kısacası Cumhuriyet, Atatürk’ün bir mucizesidir.” dedi.
Babüroğlu, Antakya Ticaret Borsası (ATB) toplantı salonunda “Atatürk-Cumhuriyet ve Günümüz Türkiye’si” konulu bir konferans verdi. Konferansa Hatay’ın eski milletvekilleri Hasan Akgöl, Mehmet Ali Ediboğlu, Hatay Barosu Başkanı Hüseyin Cihat Açıkalın, ATSO Başkanı Hikmet Çinçin, Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Kezban Kuran, oda başkanları, gaziler ve vatandaşlar katıldı.
Konferansta konuşan Babüroğlu, konuşmasına Atatürk Kimdir? Sorusuyla başladı. Atatürk’ü Selanik’te halktan biri olarak doğduğunu belirten Babüroğlu, “Adı Mustafa’ydı, sonra Mustafa Kemal Oldu. Sonra Gazi, Mareşal Mustafa Kemal oldu. Türk milletinin en büyük evladı oldu. Türk milleti ve yabancı ülkeler ona Atatürk dedi. 34 yaşında Çanakkale’de Truva’nın intikamını aldı. Kurmay albaydı. İstanbul’u 4 kez kurtardı. 40 yaşında 1683’te Viyana’da başlayan toprak kaybını, 230 yıl sonra Sakara meydan muharebesi ile durdurdu.” dedi.
Mustafa Kemal Atatürk’ün evliliğinin fırtınalı denizde bir yolculuk olduğunu belirten Atatürk, “Atatürk’te benim sizin gibi eti kemiği olan bir insandı. Aşkları oldu sevdaları oldu. Evlendi de. Ama evliliği onun için fırtınalı bir denizde yolculuk gibiydi. Evliği 2 yıl 6 ay 4 gün sürdü. Bu fırtınalı denizdeki yolculuğu onu iyice sarstı. Hayatta yaptığım en büyük hatalardan biri evlenmekti dedi. Ölüm demek böyle olacak kızım dediğinde son günlerini yaşadığının farkındaydı. Atatürk tarihin bile kıskandığı savaşın ustası, barışında efendisiydi.”
“Mustafa Kemal Atatürk’ün ve arkadaşlarının kuşağı vatandan milletten başka sevgili tanımayan bir kuşaktı. O kuşak sayesinde şu anda Türkiye Cumhuriyeti Devleti var. Bu kuşağı maalesef zaman zaman balkan göçmenleri de, balkan muhacirleri de, balkan Türk’leri de normal diğer göçmenler gibi, onlarda göç etti. Afganlarda gelir, Suriyeliler de gelir fark etmez diyenler var. Başkomutan Mustafa Kemal Selanikli Kurtuluş Savaşındaki bütün çekirdek kadro balkanlardandır. Bu kahramanlar olmasaydı Türkiye Cumhuriyeti devleti olmazdı ki. Onun için bu göçmen karıştırma olayının da tarihle bir ilgisi yok.” dedi.
Cumhuriyet fikrinin Atatürk’ün gençliğinden itibaren, beyninde, kafasında, felsefesinde ve düşünce yapısında tasarladığı bir proje olduğunu belirten Babüroğlu, “Yani Cumhuriyet durup dururken olmadı. Cumhuriyet Atatürk’ün gençliğinden itibaren kafasında oluşturduğu modernleşme projesiydi. Cumhuriyet kurulduğunda Türkiye’nin nüfusu 13 milyondu. Yanan köy sayısı yaklaşık bin 800’dü. Okuma yazma oranı erkeklerde yüzde 7, kadınlarda binde 4. Doğu Anadolu’ya gidildikçe bu oran düşüyor. Efendim 1928’de yapılan harf devrimi ile hafıza kaybedilmiş. Okuma yazma oranını indirmiş. Ya güzelde okuma yazma oranı erkekler de yüzde 7, kadınlarda da binde 4’tü. Yani okuma yazma yoktu ki zaten.” Haber Bülteni
News
