DOLAR 32,3721 0.16%
EURO 34,9730 -0.29%
ALTIN 2.323,990,21
BITCOIN 22761680,27%
Hatay

KAPALI

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Şehir Üniversitesi’nin Hazin Hikâyesi

ABONE OL
26 Mart 2021 13:19
1

BEĞENDİM

ABONE OL

Ülkede kendi halinde ama parmakla gösterilen bir üniversite, bir anda ülkenin en büyük siyasi krizi haline dönüştü.

Kamuoyuna yansıdığı kadarıyla anlaşılan olayın özeti şu;

Bilim Sanat Vakfı tarafından Ahmet Davutoğlu öncülüğünde, Murat Ülker’in desteğiyle İstanbul’a Şehir Üniversitesi kuruluyor. Murat Ülker daha sonra bir takım nedenlerle çekiliyor.

Sonra -birçok vakıf üniversitesine yapıldığı gibi- buraya da 400 dönüm civarındaki bir kamu arazisi tahsis ediliyor (kiralanıyor).

Daha sonra bu arazi Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından üniversiteye devrediliyor.

Devreden imza sahipleri arasında kurucu başkan Ahmet Davutoğlu da var. Bu arada üniversite, kampüs inşaatı için Halk Bank’tan 417 milyon liralık kredi alıyor ve öde(ye)miyor. Süreç bir şekilde karşılıklı uyum içinde hallediliyor.

Üniversite yönetimi alınan kredinin kampüs için harcandığını ve ödeyecek durumda olduklarını söylese de bir anlamı yok. Ok yaydan çıktı. Artık konu hukuki olmaktan çok siyasi bir hesaplaşmaya döndü.

Tabi böyle bir anda yeni siyasi yapılanma içindeki oluşuma karşı saldırı için fırsat kollanırken konu bir anda gündeme geliyor. Tartışma alevleniyor. İçeride ve dışarıda gündemin yoğunluğunda, bir anda her şey unutuluyor ve üniversite olayına kilitleniyor.

Sorulacak çok soru var. Mesela; bu araziyle ilgili şimdiye kadar tık yokken ne oldu da tartışmanın fitili ateşlendi? Bu sorunun cevabı herkesin malumu.

Eğer bir peşkeş söz konusuysa niye şimdiye kadar beklenildi? Niye kredi almak zorunda bir üniversite? Bunlar bahsi diğer.

Bir de eski ortakları dolandırıcılıkla itham etmek ne kadar inandırıcı olur?

Ne hikmetse Halk Bankası hep dolandırıcılık merkezli olaylarla nam salıyor.

Bir ülkede Başbakanlık yapmış bir kişiye bulunulacak en ağır ithamlardan biri, dolandırıcılıkla suçlanmasıdır.

O dönem henüz araya kara kediler girmediğinden; Şehir Üniversitesi’nin açılışını dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu birlikte yapmışlar. Yani kuruluş sürecinde herkes her şeyi biliyor olmalıydı. Ama köprünün altından çok sular aktı. Arkadaşlar hasım/rakip oldu. Rakip hiç kimseye nefes aldırılmamalıydı. Kendilerinden olmayan herkesin hain terörist dış güçlerin işi vs. olduğunu biliyorduk da şimdi yenileri öğreniyoruz.

Zaten hükümet yetkilileri iddialarında haklı ise şimdiye kadar olayın üstünü kapatan ve susan herkes sorgulanmalı/suçlanmalı talebi gündeme gelir. Bu durum devletin malını peşkeş çekmek olarak algılanır.

Davutoğlu da karşı atak olarak; eski ve yeni cumhurbaşkanları, başbakanlar ve tüm devlet adamlarını kapsayacak şekilde mal varlıklarının araştırılması önerisinde bulundu. Süreç nereye gider bilmiyoruz.

Olan mağdur öğrencilere, ailelerine çalışanlarına ve eğitimde zaten yokları oynayan ülkeye oluyor…

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.