Terör örgütü PKK’nın sözde çatı yapılanması KCK, örgüt elebaşı Abdullah Öcalan’ın yayınladığı video mesajın ardından dikkat çeken bir açıklama yaptı. KCK, kamuoyunda “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” olarak lanse edilen bu mesajın tarihi bir nitelik taşıdığını savunarak, örgütün yeni stratejik adımlar atacağını duyurdu. Ancak asıl dikkat çeken nokta, örgütün Öcalan’ın serbest bırakılması yönündeki açık talebi oldu.
İmralı'dan video, ardından Kandil'den açıklama
Hatırlanacağı üzere geçtiğimiz günlerde Öcalan’ın yeni bir fotoğrafı kamuoyuyla paylaşılmış, ardından da video mesajı servis edilmişti. Söz konusu mesajda Öcalan, "PKK hareketi ve savaş stratejisine son verilmiştir" ifadelerini kullanarak, geçmişte başlatılan ancak sonuçsuz kalan çözüm sürecine benzer bir yaklaşıma işaret etmişti.
KCK ise bu mesajı “tarihi” olarak nitelendirerek, Öcalan’ın çağrısına yanıt verdi. KCK açıklamasında, "Öcalan'ın çağrısı, sadece örgütümüze değil devlete, meclise ve tüm sorumlulara yöneliktir" denildi.
Öcalan’ın özgürlüğü sürecin şartı olarak gösterildi
KCK açıklamasında en çarpıcı ifade ise doğrudan Öcalan’ın özgürlüğüne yönelik talepti. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Öcalan'ın esareti son bulmalıdır. Çünkü Öcalan özgür olursa ancak bu süreç gelişebilir ve amacına ulaşabilir. Aksi durumda mevcut koşulları sürdürerek daha fazla ilerlemek mümkün değildir.”
Bu cümle, terör örgütünün “barış” söylemi adı altında yeni bir pazarlık kapısı araladığını ve Öcalan’ın serbest kalmasını sürecin ilerlemesinin ön şartı haline getirdiğini ortaya koydu.
DEM Parti’nin rolü ne?
Öte yandan kamuoyunun dikkatini çeken bir diğer gelişme de DEM Parti’nin sürece dahil olması. Parti heyetinin bu yıl şubat ayında üçüncü kez İmralı’ya giderek Öcalan’la görüştüğü ve bu ziyaret sırasında çekilen bir fotoğrafın mesajla eş zamanlı paylaşıldığı biliniyor. Bu durum, siyasi ayağın koordineli biçimde devrede olduğunu gösteriyor.
Devlete eleştiri, "tek taraflı çaba" vurgusu
KCK açıklamasında devletin henüz herhangi bir somut adım atmadığına dair eleştiriler de yer aldı. Örgüt, kendi taraflarının “stratejik adımlar” attığını savunarak şu ifadeleri kullandı:
"Sürecin tek taraflı ve sadece bizim atacağımız adımlarla ilerlemeyeceği bilinmelidir. Anlamlı bir süreç ve ilerleme ancak karşılıklı adımlarla mümkündür."
Sonuç: Yeni bir sürecin ayak sesleri mi?
PKK'nın silah bırakacağına dair iddialar, Öcalan’ın son açıklamaları ve DEM Parti’nin sürece dahil olması, yeni bir çözüm süreci tartışmasını gündeme getirmiş durumda. Ancak bu kez örgüt, Öcalan’ın özgürlüğünü açıkça pazarlığın merkezine koyuyor.
Güvenlik uzmanlarına göre bu tür mesajlar, örgütün kamuoyunu ve devleti baskı altına almaya yönelik manipülatif stratejileriyle örtüşüyor. Devletin ve kamuoyunun ise bu süreçte nasıl bir tutum alacağı merak konusu.




