Bazı sosyal medya hesapları, kayıp çocukların insan kaçakçılığı ağlarına götürüldüğünü ve hatta ABD’deki Jeffrey Epstein dosyasına kadar uzanan bir zincirle ilişkilendirildiğini öne sürdü. Ancak uzmanlar ve resmi makamlar bu iddialara dair hiçbir somut delilin bulunmadığını vurguluyor.
Bakanlık: “Kayıp Çocuk Yok”
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, depremin ardından 1.912 çocuğun kayıt altına alındığını, bunların tamamının ya ailelerine teslim edildiğini ya da devlet korumasına alındığını açıkladı. Bakanlık, “kayıp çocuk yoktur” ifadesini resmi kayıtlara geçirdi.
STK’lar ve Aileler: “Listeler Açıklansın, Gerçekler Ortaya Çıksın”
Ancak sahadaki durum resmi açıklamalardan farklı. Deprem Mağdurları ve Kayıp Yakınlarıyla Dayanışma Derneği (DEMAK), yalnızca Hatay’da en az 38 çocuğun hâlâ kayıp olduğunu, Türkiye genelinde bu sayının çok daha yüksek olabileceğini açıkladı. Dernek, ailelerin çocuklarına ulaşamadığını, DNA eşleştirmelerinin eksik yapıldığını ve devlet kurumlarının net bilgi paylaşmadığını savunuyor.
Epstein İddiaları: Gerçek mi, Komplo mu?
Deprem sonrası sosyal medyada yayılan bir diğer iddia, bazı çocukların uluslararası çocuk ticareti şebekeleri tarafından kaçırıldığı yönündeydi. Hatta isim olarak Jeffrey Epstein dosyası bile gündeme getirildi. Ancak araştırmacı gazeteciler ve hukukçular, bu iddiaların hiçbir güvenilir kaynağa dayanmadığını, şu ana kadar tek bir belge ya da isimli bağlantı ortaya konmadığını ifade ediyor.
Muhalefet Soruşturma İstedi, Reddedildi
CHP ve İYİ Parti milletvekilleri, TBMM’ye verdikleri önergelerle kayıp çocuklar için bağımsız bir soruşturma komisyonu kurulmasını talep etti. Ancak bu talepler, Cumhur İttifakı milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.
Okul ve Hastane Kayıtlarında Çelişkiler
BirGün ve T24 gibi medya organlarının ulaştığı bazı belgelerde, Emniyet’in okullara resmi yazılar göndererek kayıp çocukların okul kayıtlarının araştırılmasını istediği ortaya çıktı. Bu çocukların bazılarının 2022 doğumlu olduğu, bazılarınınsa hastaneden “kendi isteğiyle çıktı” olarak taburcu edildiği bilgileri yer aldı.
Uzmanlardan Uyarı: “Komplo Değil, Gerçek Soruşturma Lazım”
Gazeteci-yazar Murat Yetkin ve birçok uzman, komplo teorilerinin gerçek sorumluların saklanmasına yol açabileceğini, bu nedenle resmi ve şeffaf bir soruşturmanın elzem olduğunu vurguladı. Yetkin, “İddialar varsa araştırılsın ama belge olmadan çocuklar üzerinden komplo üretmek, ailelere ikinci bir yıkım yaşatır” dedi.
Son Söz: Gerçekler Açığa Çıksın
Depremde evlatlarını yitiren ya da hâlâ onlardan haber alamayan aileler, siyasi çekişmelerin değil, adaletin ve vicdanın kazanmasını istiyor. Kayıp çocukların listesi şeffaf biçimde açıklanmadıkça, kamuoyunun kafasındaki sorular da dağılmayacak gibi görünüyor.
