İSTANBUL (AA) - 'İstanbul Map: Art of Running' eseri, Pera Müzesi'nde sanatseverlerle buluştu. Foto performans eseri, 80x125 santimetre boyutlarında, hahnemühle fine art kağıt üzerine arşivsel baskı tekniğiyle hazırlandı.
Koşuyu bir ifade aracı olarak kullanarak, İstanbul'un sokaklarını daha fazla çocuğu nitelikli eğitimle buluşturmak için sanat hattına dönüştüren Altındere ile Uysal, eserin ortaya çıkış sürecini AA muhabirine anlattı.
'Hem baskı resim hem içinde bir performans var'
Altındere, Ahmet Uysal'ın 2017'de Kuzey Kutbu Maratonu'na katıldığını, 2018'de Türkiye'yi boydan boya koştuğunu, 2023'te ise 'World Maraton Challenge' gibi sıra dışı ve ekstrem koşular yaptığını söyledi.
Uysal'ı bedenin sınırlarını zorlayan bir 'iyilik kahramanı' olarak gördüğünü belirten Altındere, 'Ahmet'i bir hikaye kahramanı gibi düşündüm ve onunla ilgili önce bir film tasarladım. Kovid-19 sonrası olduğu için o zaman NFT teknolojisi çok hakimdi dünyada. Ahmet'i üç boyutlu bir sistemle taradık. Ondan bir kahraman yaratıp, sonra onu dünyanın etrafında koşturup, oradan da 'metaverse'ye ışınladığımız bir maraton olmuştu. Geliri TEGV'e bağışlanmıştı. Çocuk kitabı da yaptık.' ifadelerini kullandı.
Halil Altındere, Uysal'ın hikayesini temel alan, artırılmış gerçeklik (Augmented Reality-AR) teknolojisiyle zenginleştirilmiş bir çocuk kitabının eş zamanlı hazırlandığını, kitaptaki QR kodları sayesinde sayfaların videoya dönüşerek, gizlenmiş bir sanat eseri sunduğunu söyledi.
Toplantılar sonrası en uygun rotayı çizdiklerinin altını çizen Altındere, şöyle konuştu:
'Ahmet rotayı koştu ama tabii o rota, herkesin koşacağı bir şey değil. Yılların deneyimiyle olan bir şey. Koşarken photoshop gibi gözükmesin diye GPS teknolojisiyle bir program üzerinden onun videosunu oluşturduk. Sonra baskı resme dönüştü. Vakfın 30. yılı olduğu için 30 edisyon yapmaya karar verdik. Farklı bir eser. Hem bir baskı resim, aynı zamanda içinde bir performans var. Destek mekanizması var.'
Altındere, bu alanda bu kadar zor bir eser üretilmediğine işaret ederek, şunları kaydetti:
'1970'li yıllarda bedenin sınırlarını zorlayan bazı sanatçılar var ama daha çok fiziksel dayanıklılık üzerine ya da o dayanıklılığın sınırını uzatmak için. Bu performansın tanığı herhangi birisi, o mahalleden geçen insanlar diyecek ki 'Ben de burada oturuyorum.' ya da 'Bu da bizim evimiz. Evimiz buraya, şu harfe yakın.' İnteraktif özelliği de olan, disiplinlerarası bir proje ortaya çıktı. Hazırlıklarımız çok uzun sürdü. Tüm proje yaklaşık bir yıla yayıldı.'
'Bütün hayatımı yaşadığım şehri, bu koşu sayesinde daha iyi tanıdım'Ahmet Uysal da TEGV'nin 30 yılda yaklaşık 100 bin gönüllüsüyle 3 milyondan fazla çocuğa nitelikli eğitim desteği sağladığını, Milli Eğitim Bakanlığı işbirliğiyle Türkiye genelinde eğitim birimleri kurulduğunu vurguladı.
Vakfın 30. yıl dönümüne özel bir proje yapmaya karar verdiklerini anlatan Uysal, 'Kuzey Kutbu Maratonu'nda maraton koşan ilk ve tek Türk'üm. Bundan çok heyecan duydular. 'Bu çılgın adam bunu gerçekten yapabilecek mi? Bu yapılabilir bir şey mi?' Evet çok soğuktu, eksi 55 dereceydi. Gerçekten çok zor şartlar vardı fakat müthiş bir proje oldu. Bunu takip eden sene, Türkiye'yi boydan boya koştum. Halil Bey'in dünya için koşan adam karakterini yarattığı ve o eserleri oluşturduğu koşu, 7 kıtada, 7 günde, 7 maraton koşmamla başladı.' dedi.
Uysal, GPS Art fikriyle projenin başladığının altını çizerek, şu ifadeleri kullandı:
'7 kıtada, 7 günde, 7 maratondan daha zor bir proje oldu. Engelli koşu gibiydi, tamamen hazırlığı ve ön çalışması yapılmış olmasına rağmen. Kolumdaki saat bana, '20 metre sonra sağa dön, 50 metre sonra sola dön.' diye kulağıma bilgi gönderiyor. Bunu takip ederek koşmak zor çünkü İstanbul'da şehrin içinde kalmış otoyollar var. Biraz risk faktörü de var. Sokak canlıları var. Organize maratonlarda sonuç olarak kapatılmış ve güvenliği sağlanmış bir parkurda koşuyorsunuz. Küçükçekmece'den başladım. İkitelli, Bağcılar, Davutpaşa'dan yani sanayi mahallelerinden geçtim. Çünkü sanayi ile yerleşim birimleri de birbirine karışmış durumda. Neredeyse bütün hayatımı yaşadığım şehri, bu koşu sayesinde daha iyi tanıdım.'
'İstanbul: Koşmanın Sanatı' projesi hakkında
Halil Altındere, daha önce Ahmet Uysal ile TEGV yararına gerçekleştirdiği 'Dünya İçin Koşan Adam' projesinde sanat ve toplumsal faydayı bir araya getirmişti.
Uysal, 'İstanbul: Koşmanın Sanatı' eseri için ise Vakfın 30. yılına özel, İstanbul'da Küçükçekmece'den Beşiktaş'a uzanan zorlu bir rotayı koştu.
Rota, GPS teknolojisiyle 'TEGV 30' yazısını oluşturacak şekilde özel olarak planlandı. Koşucunun performansı, sanatçının kurguladığı bu metinsel kompozisyon aracılığıyla bir sanat eserine dönüştü.
Uysal'ın 6 günlük İstanbul koşusunun, uydudan GPS yardımıyla takip edilip kaydedilmiş videosu da USB içinde eserle birlikte verilecek.Eser, Vakıf yararına 30 edisyon olarak satışa sunulacak.
Muhabir: Özlem Limon




