Bu yıl Uluslararası Mimarlar Birliği (UIA) tarafından “Dayanıklılık İçin Tasarım” temasıyla kutlanan Dünya Mimarlık Günü’nde, Hatay Şubesi Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada, “Sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşamak herkesin hakkıdır. Ancak Hatay, 6 Şubat depremlerinde bu ilkelere uygun planlama yapılmadığı için büyük bir yıkım yaşadı.” denildi.
“DEPREM SADECE BİNALARI DEĞİL, BİR KENTİN BELLEĞİNİ DE YIKTI”
Mimarlar Odası Hatay Şubesi açıklamasında, 6 Şubat ve 20 Şubat 2023 depremlerinin ardından kentin sadece fiziksel yapılarının değil, sosyal ve kültürel dokusunun da zarar gördüğü vurgulandı.
“Yaşadığımız afet sadece canlarımızı kaybetmemize değil, sosyal, kültürel, ekonomik bütün değerlerimizin de ağır yara almasına yol açtı. Deprem, bir kentin belleğinin, kültürel mirasının ve toplumsal dayanışma ağlarının ne kadar kırılgan hale geldiğini gösterdi.”
Yönetim Kurulu, yeniden yapılanma sürecinin katılımcı, bilimsel şehircilik ilkeleri temelinde yürütülmesi gerektiğini belirterek, Hatay’ın özgün kimliğinin korunmasının öncelikli hedef olması gerektiğini vurguladı.
“KONUT SAYISINA İNDİRGENEN BİR PLANLAMA YAKLAŞIMI HATAY’I KİMLİKSİZLEŞTİRDİ”
Açıklamada, deprem sonrası hızlı konut üretimine odaklanan planlama anlayışı eleştirildi:
“Mevcut yaklaşım, barınma sorununu sadece sayılara indirgeyerek planlama olmadan hızlıca konut üretimine yönelmiştir. Kentimiz birkaç tip olduğu söylenen, birbirine benzeyen TOKİ bloklarıyla kimliksizleşmiştir. Kültürel ve sosyal değerlerimiz, tarihi belleğimiz ve mahalle kültürümüz yok olmuştur.”
Mimarlar Odası Hatay Şubesi, bu sürecin kentin “kimin kenti” olduğu sorusunu gündeme getirdiğini ifade ederek, yeniden inşa sürecinin halkın katılımıyla yürütülmesi gerektiğini belirtti.
“TARİHİ YAPILARIN YIKIMI DURDURULMALI, RESTORASYON ÖNCELİKLİ OLMALI”
Şube yönetimi, tarihi Antakya bölgesinde ayakta kalabilen yapıların yıkımına tepki göstererek restorasyon çalışmalarının öncelikli hale getirilmesi çağrısında bulundu:
“Depremde hasar almasına rağmen ayakta kalan tescilli yapılarımız, restorasyon yerine rekonstrüksiyon gerekçesiyle yok edilmektedir. Bu yıkımlardan sonra özgün malzeme ve yapım tekniğine sahip neredeyse hiçbir binamız kalmayacaktır. Devam eden yıkımlar derhal durdurulmalı, genel bir değerlendirme yapılarak yeni bir yol haritası oluşturulmalıdır.”
Oda, “Yıkık dökük oldukları için kötü görünüyor” bahanesiyle yapılan yıkımların, kent hafızasını tamamen silme tehlikesi taşıdığına dikkat çekti.
“MİMARLIK, SÜRDÜRÜLEBİLİR VE YAŞANABİLİR BİR GELECEĞİN GÜVENCESİDİR”
Dünya Mimarlık Günü dolayısıyla yapılan açıklamada, mimarların mesleki sorumluluklarının kamu yararını ve sürdürülebilirliği öncelediği vurgulandı:
“Sağlıklı ve güvenli bir çevrede, afetlere ve krizlere karşı dayanıklılık için Mimarlık; mimarların ve meslek kuruluşlarının toplumsal sorumluluğudur. Kamu yararının, nitelikli mesleki hizmetlerin, sürdürülebilir ve yaşanabilir bir geleceğin güvencesi mimarlık bilincidir.”
Mimarlar Odası Hatay Şubesi, bilimsel planlama ilkeleri doğrultusunda, Hatay’ın özgün kimliğini koruyan, güvenli ve yaşanabilir bir gelecek inşa etmek için çalışmalarını kararlılıkla sürdüreceğini açıkladı.
“MİMARLIK HAFTASI” BOYUNCA ETKİNLİKLER DÜZENLENECEK
Mimarlar Odası, Dünya Mimarlık Günü ile başlayan hafta boyunca “Mimarlık Haftası Etkinlikleri” kapsamında seminerler, sergiler ve paneller düzenleyeceğini duyurdu.
Açıklamada, mimarlığın yalnızca yapı üretme sanatı değil; toplumsal dayanıklılığı, kültürel sürekliliği ve çevresel adaleti savunma mesleği olduğu bir kez daha vurgulandı.



