Deprem sonrası kentin en önemli sorunlarından birinin “nefes alma sorunu” haline geldiğini belirten Çalışkan, Hatay’ın dünyanın en kirli şehirlerinden biri haline geldiğini ifade etti.
“Geleceğimiz tehdit altında; bebeklerimiz, yaşlılarımızın sağlığı, kanser ve hastalık riskiyle karşı karşıya.”
diyen Çalışkan, iktidarın öncelik sıralamasını eleştirdi.
“Şehir kamyon ve tırların işgali altında”
Çalışkan, kentteki inşaat faaliyetlerinin kontrolsüz biçimde yürütüldüğüne dikkat çekerek, “Bütün şehir tırların, kamyonların işgali altında. Alternatif, geçici güzergâhlar bulunarak bu sorun çözülebilir.” dedi.
Ancak iktidarın önceliğinin insan sağlığı değil, “teslim edilen konut sayısını artırmak” olduğunu belirten Çalışkan şu ifadeleri kullandı:
“Tek dert, tek dava ‘şu kadar konut teslim ettik’ diyebilmek. Ama konutlarda kaç kişinin yaşadığı bile belli değil.”
“Depremzedeye boş kâğıtlar imzalatılıyor”
Konut teslim süreçlerinde ciddi sıkıntılar yaşandığını dile getiren Çalışkan, depremzedelere boş kâğıtlar imzalatıldığını ve altyapısı tamamlanmamış evlerin teslim edildiğini söyledi:
“Depremzedeye alelacele boş kâğıtlar imzalatılıyor. ‘Evi teslim aldım’ diye tutanak düzenleniyor ama evin doğalgazı yok, altyapı eksik. Evi teslim aldım diye imza atan vatandaş 8 aydır bekliyor, hâlâ içine kimse girmemiş.”
“Öncelik iş yerlerine verilmeli”
Çalışkan, kalıcı çözüm için önceliğin iş yerlerinin inşası olması gerektiğini vurguladı:
“Siz bina yapıyorsunuz ama o binalarda oturacak insanların çalışacak iş yerleri olmazsa oraya kimse gelmez.”
“Hatay’ın demografik yapısı değişti”
Konuşmasının sonunda Çalışkan, Hatay’da demografik yapının ciddi şekilde değiştiğini belirtti:
“Önce Suriyeli mültecilerle, şimdi de Hatay’ın yerlileri başka illere çalışmaya gitti. İnşaat ihaleleri yandaş şirketlere verildiği için Hatay’a dışarıdan işçiler geliyor.”
