Aradan geçen yıllara rağmen bu büyük felaketin yaraları hâlâ hafızalarda tazeliğini korurken, 6 Şubat 2023’te yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremler, acının yeniden ve çok daha büyük boyutlarda yaşanmasına neden oldu.
17 Ağustos’un Hatırlattıkları

Gölcük merkezli Marmara Depremi, Türkiye’nin modern tarihinde yaşadığı en büyük felaketlerden biri olarak kayıtlara geçti. Yıkılan binalar, çöken altyapılar ve binlerce kayıp, Türkiye’ye “deprem gerçeği”ni acı bir şekilde hatırlattı. Bu deprem, şehir planlamasından yapı denetimine kadar birçok alanda “ders çıkarılması gereken” bir dönüm noktası oldu.
6 Şubat Felaketi: Daha Büyük Bir Yara

Ancak Türkiye, 6 Şubat 2023’te, Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki depremle tarihinin en büyük felaketini yaşadı. 11 ilde yıkıma yol açan, resmi rakamlara göre 50 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği, milyonlarca insanı evsiz bırakan bu afet, Marmara Depremi’nden sonra geçen yılların aslında “hazırlık” açısından ne kadar yetersiz kaldığını bir kez daha gözler önüne serdi.
Hatay ve Marmara: İki Farklı Coğrafya, Ortak Kader
Depremin en ağır yıkımı Hatay’da yaşandı. Marmara’da 1999’da kaybolan canların acısı hâlâ tazeyken, Hatay’da Antakya’dan Defne’ye, Samandağ’dan İskenderun’a kadar binlerce bina yıkıldı, binlerce insan hayatını kaybetti. Her iki deprem de “coğrafyanın kader” olmadığını, ancak hazırlıksızlığın ve denetimsizliğin felaketi büyüttüğünü gösterdi.
“Depremi Unutma” Çağrısı
17 Ağustos ve 6 Şubat, sadece takvimlerde yer alan tarihler değil; binlerce ailenin yaşadığı acının, yitirilen hayatların simgesi. Uzmanlar, bu felaketlerin unutulmaması, rant uğruna şehirlerin geleceğinin tehlikeye atılmaması ve bilimden uzaklaşılmaması gerektiğini vurguluyor.
Türkiye bugün, hem 17 Ağustos’un 26. yıl dönümünü hem de 6 Şubat’ta yaşanan felaketin acısını aynı kalpte taşıyor. İki farklı tarihte aynı kaderi yaşayan bu topraklar için en büyük temenni, bir daha böyle bir acının yaşanmaması…





