Güney Kore’deki Pusan Üniversitesi bilim insanlarının yürüttüğü ve Nature dergisinde yayımlanan “Antroposen Çağında Benzeri Görülmemiş Küresel Su Kıtlığının İlk Ortaya Çıkışı” başlıklı araştırma, dünya genelinde artan kuraklık tehlikesine dikkat çekti.
Bilim insanları, Türkiye’nin de içinde bulunduğu Akdeniz kuşağının, 2040–2050 yılları arasında “Sıfır Gün Kuraklığı” riskiyle karşı karşıya kalabileceğini belirtti. Bu kavram, musluklardan artık suyun akmadığı, içme suyu kaynaklarının tükendiği günü ifade ediyor.

Bilimsel bulgular Hatay’daki tabloyla örtüşüyor
Araştırmada Türkiye geneline dair yapılan değerlendirmeler, Hatay’daki son baraj doluluk oranlarıyla birleşince tablo daha da endişe verici hale geldi.
Hatsu'nun verilerine göre bu yaz, Yarseli Barajı’nın doluluk oranı %12,7’ye, Karaçay Barajı’nın %24’e, Yayladağı Barajı’nın ise %20’ye kadar düşmüştü.
“Sıfır Gün” senaryosu artık uzak değil
Dünya Bankası destekli ThinkHazard platformunda Hatay, “Orta Düzey Su Kıtlığı Riski” grubunda yer alıyor.
Uzmanlar, iklim değişikliğinin hızlanması ve barajlardaki hızlı seviye düşüşlerinin sürmesi halinde Hatay’ın da kısa süre içinde “yüksek riskli iller” kategorisine geçebileceği uyarısında bulunuyor.
Pusan Üniversitesi’nden Prof. Dr. Christian Franzke, küresel su krizinin yalnızca içme suyunu değil, tarım ve enerji üretimini de etkileyeceğini vurguladı:
“Su kıtlığı, tarımsal verimi düşürür, gıda güvenliğini tehdit eder. Hidroelektrik üretim aksar, ekonomik kayıplar artar.”
Deprem bölgesinde kriz derinleşiyor
Deprem sonrası altyapı sorunlarının da eklendiği Hatay’da, bazı konteyner kentlerde 4 güne varan su kesintileri yaşandığı bildiriliyor.
Hatay Büyükşehir Belediyesi, içme suyu iletim hatlarının yenilenmesi ve yeni kaynakların devreye alınması için çalışmaların sürdüğünü duyurdu.
Ancak uzmanlara göre yağış miktarlarının azalması, hızlı nüfus artışı ve tarımsal sulamada verimsizlik, mevcut çabaları gölgede bırakabilir.

“Sürdürülebilir su yönetimi artık zorunluluk”
Araştırmada, su krizinin önüne geçebilmek için ulusal hükümetlerin sürdürülebilir su politikalarına öncelik vermesi gerektiği vurgulanıyor.
Bu kapsamda iklime dayanıklı tarım modelleri, su altyapısının güçlendirilmesi ve yerel yönetimlerin denetim kapasitesinin artırılması öneriliyor.
Uzmanlar, Hatay özelinde ise Asi Havzası’nın korunması, yeraltı su kaynaklarının kontrollü kullanımı ve baraj yönetiminde verimliliğin artırılması gerektiğini belirtiyor.




