Antik çağlardan günümüze uzanan Amanos Dağları, baharın gelişiyle birlikte Hataylıların gözdesi haline geldi. Zorkun Yaylası, bu mevsimde doğayla baş başa kalmak isteyenlerin buluşma noktası oldu.
-
yüzyılın ünlü gezgini Evliya Çelebi, bu eşsiz coğrafyayı “Kafir Dağı” olarak tanımlarken, Arap coğrafyacılar ve Suriye kaynaklarında “Gavur Dağı” adıyla geçmişe not düşüldü. Ancak bugün, bölge halkı için burası Amanos – geçmişiyle gurur duyulan, doğasıyla yaşanan bir miras.
❝Burası bizim nefes aldığımız yer❞
Hataylılar için Zorkun yalnızca bir yayla değil, aynı zamanda kültürel bir hafıza. 65 yaşındaki Mehmet Topal, her yıl bahar aylarında yaylaya çıktıklarını belirterek, ❝Şehir sıcak olunca buraya çıkarız. Ağaçların kokusu, kuş sesi... İnsan burada hem dinleniyor hem de geçmişini yaşıyor❞ dedi.
Ev hanımı Ayşe Kurt ise çocuklarıyla birlikte yaylada vakit geçirmekten memnun:
— Her yıl bahar geldiğinde Zorkun’a çıkarız. Çocuklar hem doğayı görüyor hem de bizim yaşadıklarımızı öğreniyor. Dut toplarız, otlar kuruturuz. Bu gelenek bizimle yaşıyor.
Dağlar beyaz şallarını bıraktı
Amanoslar’ın zirvelerindeki karların erimesiyle birlikte çam, köknar ve sedir ağaçları arasında yemyeşil bir örtü ortaya çıktı. Bölge halkı bu değişimi ❝Dağlar beyaz şallarını omuzlarından atmış❞ ifadesiyle tasvir ediyor.
Zorkun Yaylası, Hataylılar için sadece bir doğa harikası değil; aynı zamanda birlik, dayanışma ve üretimin sürdüğü bir yaşam alanı. Bahar aylarında başlayan göçle birlikte bölge, hem tarım hem de hayvancılık faaliyetleriyle canlanıyor.
Tarih ve kültürle iç içe
-
yüzyılda Fransız yönetimi döneminde yeniden "Amanos" adıyla anılmaya başlayan bu kadim dağlar, bugün Hatay’ın kültürel belleğinde özel bir yer tutuyor. Her yıl binlerce Hataylı, dedelerinden miras kalan bu geleneği yaşatmak için Zorkun yollarına düşüyor.
