Antakya’da deprem sonrası riskli alan ilan edilen 307 hektarlık bölgeye yapılan itiraz, “yeni bir afet durumunda can ve mal kayıplarını önleme” gerekçesiyle reddedildi. Hak sahipleri kararı Danıştay’a taşıyacak.
Mahkeme Bakanlığın Kararını Hukuka Uygun Buldu
6 Şubat depremlerinin ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Antakya’nın tarihi Affan Mahallesi de dahil olmak üzere bazı bölgeleri “riskli alan” ilan etmişti. Yaklaşık 8 bin binayı kapsayan 307 hektarlık alan için hak sahipleri iptal davası açtı.
Anka'da yer alan haberde geçtiğimiz haftalarda görülen duruşmada mahkeme, afetin büyüklüğü ve olası riskler gerekçesiyle bakanlık kararının hukuka uygun olduğuna hükmetti. Beş hâkimden üçü ret, ikisi kabul yönünde oy kullandı.
“Burası riskli alan değil. İnsanlar mahallelerini, mülklerini bırakmak istemiyor. Devlet buraya ne yapacağını açıklamıyor.”
— Av. Ecevit Alkan
“Devlet Proje Sunmadan ‘Bana Güvenin’ Diyor”
Davacı hak sahiplerini temsil eden Avukat Ecevit Alkan, kararın ardından sürecin şeffaf yürütülmediğini savundu. ANKA Haber Ajansı’na konuşan Alkan, bölgenin SİT alanı olduğunu ve tarihi dokunun korunması gerektiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Burada sadece konutlar değil; camiler, kiliseler, vakıf malları ve tescilli yapılar var. Devlet buraya dair bir proje sunmuyor, sadece ‘bana güvenin’ diyor. Oysa insanlar üç yıldır evlerinin akıbetini bilmiyor. Konteyner kentlerde kalanlar mahallelerine dönmek istiyor.”
“Mahalle Kültürü Yok Sayılıyor”
Alkan, bazı hak sahiplerinin TOKİ’den konut hakkı kazandığını ancak kuşaktan kuşağa aktarılan mahalle kültüründen kopmak istemediklerini söyledi:
“Bu alan sadece binalardan ibaret değil, aynı zamanda bir kimlik barındırıyor. O kimliğin yok sayılması, toplumsal hafızanın silinmesi anlamına gelir.”
Hak sahipleri, yerel mahkemenin kararını Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na taşıyarak süreci üst yargıya götürmeye hazırlanıyor.





