Avrupa’da HIV Vakalarının Yarısı Geç Teşhis Ediliyor
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC), Avrupa genelinde HIV ile ilgili endişe verici bir tabloyu gözler önüne serdi. 2024 yılı verilerine göre, bölgede bildirilen 105.922 yeni HIV vakasının yüzde 54’ü, hastalık ilerlemişken teşhis edildi. Uzmanlar, geç teşhisin halk sağlığını ciddi şekilde tehdit ettiğine dikkat çekiyor.
"Sessiz Bir Krizle Karşı Karşıyayız"
DSÖ Avrupa Bölge Direktörü Dr. Hans Henri Kluge, geç teşhis edilen HIV vakalarının bulaşmayı körükleyen "sessiz bir kriz" yarattığını vurguladı. Kluge, "Erken teşhis, ayrıcalık değil; sağlıklı bir hayatın anahtarıdır," diyerek toplumu test yaptırma konusunda cesaretlendirdi.
Alıntı: “İnsanların basit bir test yaptırmasını engelleyen damgalama ve ayrımcılığı ortadan kaldırmak için yeterince çaba göstermiyoruz.” – Dr. Hans Henri Kluge
Geç Teşhis, Hayat Kurtaran Tedaviyi Geciktiriyor
ECDC ve DSÖ raporuna göre geç teşhis, antiretroviral tedavinin zamanında başlanamamasına yol açıyor. Bu durum, AIDS gelişme riskini artırmakla kalmıyor, aynı zamanda HIV’in başkalarına bulaşma ihtimalini de yükseltiyor.
Raporda yer alan dikkat çekici verilerden bazıları:
-
Vakaların %33,6’sında, HIV teşhis edildiğinde hastalık ilerlemiş durumdaydı.
-
1980'lerden bu yana Avrupa genelinde toplam 2,68 milyon HIV vakası bildirildi.
-
Geç teşhis oranı Bosna-Hersek’te %80,6, Kuzey Makedonya’da %74,5, Hırvatistan’da %68,3 ve İsveç’te %66,7 ile en yüksek seviyelerde.
-
En düşük oranlar ise Finlandiya (%27) ve Kıbrıs (%41)'ta kaydedildi.
Toplum Temelli Testler Yaygınlaştırılmalı
ECDC ve DSÖ, HIV testlerinin rutin hale getirilmesi ve toplum temelli test uygulamalarının artırılması gerektiğini belirtiyor. Özellikle sağlık hizmetlerine sınırlı erişimi olan gruplara ulaşmak, salgının yayılmasını önlemede kritik önem taşıyor.







