Yaz aylarının sona ermesinin kuraklık riskini ortadan kaldırmadığını vurgulayan Prof. Dr. Demir, özellikle sonbahar yağmurlarının vatandaşlarda sahte bir rahatlama duygusu oluşturduğunu söyledi.
"Asıl Belirleyici Olan Kış Yağışları"
Demir, kuraklıkla mücadelede asıl belirleyici faktörün kış aylarında düşecek yağış miktarı olduğunu belirtti. “Vatandaşlarımız sonbaharda yağan yağmurları yeterli sanmamalı. Asıl tehlike kışın yaşanabilir. Eğer kış aylarında da yeterli yağış alınamazsa, 2025 yazı çok daha zorlu geçebilir,” dedi.
Marmara Bölgesi Alarm Veriyor
Prof. Dr. Demir, özellikle Marmara Bölgesi’nin ciddi risk altında olduğunu ifade ederek Bursa özelinde çarpıcı bir veri paylaştı:
“Bursa’nın barajlarındaki doluluk oranı yüzde 6'lara kadar geriledi. Belediyenin farklı su kaynaklarından yaptığı takviyelerle şehir şu an için büyük bir sorun yaşamasa da bu sürdürülebilir değil. Önümüzdeki aylar kritik.”
Su Tasarrufu Çağrısı: "Her Damla Çok Önemli"
Demir, vatandaşlara rehavete kapılmadan su tasarrufuna devam etmeleri çağrısında bulundu:
“Su kaynaklarımız sınırlı. Her damla suyu geleceğe taşımalıyız. Unutmayalım ki susuz bir gelecek, toplumsal, ekonomik ve çevresel krizleri de beraberinde getirir.”
Hatay da Tehlike Altında
Kuraklık tehdidi yalnızca Marmara’yla sınırlı değil. Akdeniz Bölgesi'nde de benzer endişeler yaşanıyor. Özellikle Hatay, yaz aylarında yeterli yağış alamaması ve baraj doluluk oranlarındaki düşüş nedeniyle ciddi bir kuraklık riskiyle karşı karşıya. Uzmanlar, Hatay’da da yer altı su kaynaklarının hızla azaldığını ve önlem alınmazsa tarımsal üretimin büyük zarar görebileceğini belirtiyor.
