Doğanın sunduğu eşsiz şifa kaynaklarından biri olan dut yaprağı, içerdiği zengin vitamin ve minerallerle son dönemde yeniden gündemde. Hatay’ın Antakya, Defne, Samandağ, Kırıkhan, Hassa, Altınözü ve Yayladağı gibi birçok ilçesinde sıkça rastlanan dut ağaçlarının sadece meyvesi değil, yaprakları da en az meyvesi kadar kıymetli.
Kalsiyum ve Demir Deposu
Dut yaprağı, süte göre 25 kat daha fazla kalsiyum, ıspanaktan ise 10 kat fazla demir içeriyor. Özellikle kemik sağlığı, kansızlık ve bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkiler sağlıyor. A, B ve C vitaminleri açısından da zengin olan yaprak, Hatay’ın doğal zenginliklerinden biri olarak öne çıkıyor.
Şeker Hastalığına Doğal Destek
Şeker hastalarının doğal tedavi arayışlarında önemli bir yere sahip olan dut yaprağı, içerdiği DNJ maddesi sayesinde kan şekerini dengeleyici rol üstleniyor. Hatay’ın özellikle Reyhanlı, Dörtyol ve Erzin ilçelerinde vatandaşlar dut yaprağını kurutarak çay şeklinde tüketiyor.
“Erzin’de yaşıyorum, dut yaprağı çayını düzenli içiyorum. Şekerim dengede. Doğadan gelen şifaya inanıyorum.”
— Hataylı vatandaş
Neden Yeterince Tanınmıyor?
Dut yaprağı, doğada yaygın olarak bulunduğu için ticari değeri düşük; bu yüzden reklamı yapılmıyor ve hak ettiği ilgiyi göremiyor. Oysa Hatay’ın neredeyse tüm ilçelerinde, özellikle Arsuz ve Belen çevresindeki kırsal alanlarda, dut yapraklarına ulaşmak oldukça kolay.





