Depremin Acısını Yaşayan Gence “Hakaret” Davası
Hatay’da birçok akrabasını kaybeden Galatasaray Üniversitesi İşletme 2. sınıf öğrencisi Arda Karademir’in, 6 Şubat depreminin ardından yaptığı bir sosyal medya paylaşımı, “Cumhurbaşkanına alenen hakaret” suçu kapsamında değerlendirildi.
8 Şubat 2023 tarihli paylaşımında, dönemin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Günü geldiğinde defterleri açacağız” sözlerine atıf yapan Karademir, şu ifadeleri kullanmıştı:
“Senden ve tehditlerinden korkan, tiranlığına boyun eğen, günü geldiğinde senden ve senin gibilerden adalet karşısında hesap sormayan ne olsun. Suçlusun. Yargılanacaksın. Unutmayacağız. Affetmeyeceğiz.”
Savcılık bu paylaşımı, eleştiri sınırlarını aşan, Cumhurbaşkanının şeref ve onurunu zedeleyici nitelikte buldu.
“Yurt Dışına Çıkamaz, Evden Dışarı Adım Atamaz”
Karademir, 1 Mayıs’tan önce sabah saatlerinde düzenlenen bir şafak operasyonuyla yurttan gözaltına alındı. 3 Mayıs 2025 tarihinde hakkında konutu terk etmeme ve yurt dışına çıkış yasağı içeren adli kontrol kararı verildi.
Dava dosyası İstanbul 23. Asliye Ceza Mahkemesi’nde sürüyor. Mahkeme, sanığın henüz savunmasının alınmadığı gerekçesiyle ev hapsi tedbirinin devamına karar verdi.

Avukatı: “Deprem sanıkları dışarıda, Arda içeride!”
Karademir’in avukatı Mustafa Atahan Öztürk, süreci “hukuki değil, siyasi” olarak nitelendirdi. Öztürk, müvekkilinin depremin sorumlularının yargılanması gerektiğini belirttiği bir paylaşım sebebiyle cezalandırıldığını söyleyerek şunları kaydetti:
“Hatay'da yakınlarını kaybeden bir genç, acısını ve öfkesini ifade etti. 53 bin insanın hayatını kaybettiği bir felakette, asıl sorumlular firari ya da serbestken, Arda 95 gündür ev hapsinde. Uygulanan düşman ceza hukukuna itiraz ediyoruz.”
Deprem Felaketinin Gölgesinde Yargı Kıskacı
Bu dava, 6 Şubat depreminin ardından devletin müdahalesine yönelik eleştirilerin hukuki karşılık bulduğu ilk örneklerden biri değil. Deprem bölgesinden yükselen birçok eleştiri, çeşitli cezai yaptırımlarla karşı karşıya kaldı.
Kamuoyunun dikkatle izlediği Arda Karademir davası, “adalet mi, susturma mı?”, “eleştiri hakkı mı, cezalandırma mı?” sorularını bir kez daha gündeme taşıdı.




