Depremle yıkılan ekonomik düzenin ardından işsizlikle boğuşan birçok Hataylı, çareyi mevsimlik işçilikte buluyor. Başta Antalya, Muğla, Mersin, Kıbrıs gibi turizm bölgeleri olmak üzere birçok şehir, geçici süreliğine Hataylı emekçilerin yeni adresi haline geldi.
"Ne iş olursa yaparız" diyerek yola çıkıyorlar
İnşaat işçiliğinden tarım işçiliğine, otel temizlikçiliğinden garsonluğa kadar her işi yapmaya razı olan Hataylılar, sabahın erken saatlerinde otobüs firmalarının önünde uzun kuyruklar oluşturuyor. Kimisi günübirlik işlerde çalışmak için giderken, kimi gençler sezonluk anlaşmalarla 4-5 aylık işlere gidiyor.
Geçim derdi, umutları valizlere sığdırdı
Yıkılan işyerleri, kapanan küçük esnaflar ve yetersiz istihdam destekleri, özellikle gençleri ve dar gelirli aileleri göçe zorluyor. Kimi gidenler tek başına umut ararken, kimi ise tüm ailesiyle birlikte yola çıkıyor. Özellikle turizm sektörünün hareketlendiği Akdeniz şehirleri, Hataylılar için geçici bir umut kapısı oldu.

"İş yok, burada kalınca sadece borç birikiyor"
Kırıkhan'dan Antalya’ya gitmek için yola çıkan bir vatandaş , "Hatay’da kalınca sadece zaman kaybediyoruz. Ne iş var, ne düzen var. Borçlarımızı ödeyemez hale geldik. Antalya'da temizlik işi bulduk, hiç olmazsa kışa kadar bir şeyler biriktiririz" diyerek durumu özetledi.
Uzmanlar uyarıyor: Bu göç sürdürülebilir değil
Sosyologlar ve yerel STK’lar ise bu göç dalgasının uzun vadede hem Hatay’ı hem de göç edilen bölgeleri olumsuz etkileyebileceği konusunda uyarıyor. Hatay'da üretimin durması, şehirde kalan yaşlı ve çocukların yalnızlaşması gibi sosyal sorunlar artarken, göç alan şehirlerde ise barınma ve işçi haklarına dair problemler baş gösteriyor.
Kırsaldan kente değil, kentten umuda göç
Hataylılar için bu göç, klasik bir kırsaldan kente göç değil; adeta kentten umuda, ekmeğe, geçici bir yaşama göç. Ancak kalıcı çözümler üretilmedikçe, yaz bitince geri dönen binlerce insan için yoksulluk döngüsü devam edecek.

