Mersin Büyükşehir Belediyesi, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği destekli Kadın Dostu Kentler Programının 3. fazı kapsamında, kadın ve çocuklara yönelik eşitlik temelli uygulamaları güçlendirmek için sivil toplum kuruluşlarıyla yeni bir çalışma sürecini başlattı.
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) ve Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ortaklığında, Avrupa Birliği’nin finansal desteğiyle Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı koordinasyonunda yürütülen ‘Kadın Dostu Kentler Programı’nın 3. fazını hayata geçiren pilot belediyelerden biri olan Mersin Büyükşehir Belediyesi, kent genelindeki uygulamaların yeni aşamalara geçmesi adına çalışmalara başladı. Toplumsal cinsiyet eşitliği, toplumsal farkındalık, kadına yönelik ayrımcılıkla mücadele konularında yerel mekanizmalarda eşitlik temelli çalışmaları ile kentte fark oluşturan Mersin Büyükşehir Belediyesi, kadınlar ve kız çocuklarına yönelik uygulamalarda, Kadın Dostu Kentler Programının tamamlayıcılığı ile güvenli kent ortamını geliştiriyor.
Büyükşehir Belediyesi, yerel eşitlik politikalarında öncülüğünü sürdürüyor
Kadınlar ve kız çocukları başta olmak üzere yaşı, cinsiyeti, etnik kökeni, fiziksel özellikleri, sosyal şartları fark etmeksizin, kentte yaşayan herkesin hak ve ihtiyaçlarını gözeten kapsayıcı bir anlayışı esas alan Kadın Dostu Kentler; sağlık, eğitim ve sosyal hizmetler başta olmak üzere, altyapı ulaşım gibi yerel hizmet mekanizmaları içinde eşitlik, güvenlik ve kolay erişimi hedefliyor.
Hizmetlere erişimde kadın-erkek eşitliğini temel alan Kadın Dostu Kentler Programının 3. fazı, yerel yönetimlerin çalışmalarının güçlendirilmesi adına, sivil toplum kuruluşları ve derneklerle de işbirliklerini destekliyor. Yerelde kadın örgütleri ve kurumları ile ortak çalışmaları yıllardır sürdüren Mersin Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı, Kadın Dostu Kentler Programının yeni aşamasına, yaptığı toplantı ile start verdi. Mersin’de faaliyet gösteren kadın ve çocuk odaklı sivil toplum kuruluşlarının, derneklerin katılım sağladığı toplantıda programın yeni aşaması, çalışmaların geleceği ve yürütülecek eğitim faaliyetleri masaya yatırıldı. Yerel karar alma süreçlerinde kapsayıcılık, erişilebilirlik ve eşitliği esas alan Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı, yerel eşitlik politikalarında öncülüğünü sürdürüyor.
"Kadın Dostu Kentler Programının kriterlerinin neredeyse tamamını karşılıyoruz"
Gerçekleştirilen toplantıda kurum ve dernek temsilcilerine çalışmalar hakkında bilgi vererek, programın detaylarına da değinen Mersin Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanı Şerife Hasoğlu Dokucu, Büyükşehir Belediyesinin bu alandaki çalışmalarının yıllardır başarıyla devam ettiğini vurguladı. Sivil toplum kuruluşları ile projelerde işbirliklerinin sürdürüldüğünü dile getiren Dokucu, Kadın Dostu Kentler Programının esaslarını halihazırda uyguladıklarını belirterek, "Yaptığımız projelerde fark ettik ki, Kadın Dostu Kentler Programının kriterlerinin neredeyse tamamını karşılıyoruz. Şu anda Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu ile birlikte Kadın Dostu Kentler Programının 3. fazına başladık. Belediyemiz içerisinde kapasite artırma çalışmalarımız da devam edecek. Bu çalışmalar ile birlikte çok daha iyi noktalara geleceğimizi düşünüyoruz" dedi.
Eşitlik ilkesinin, Mersin Büyükşehir Belediyesinde tüm birimlerde odakta olduğunu sözlerine ekleyen Dokucu, "Eşitliğin odakta olması hem gurur veriyor, hem de bizi Türkiye’de kadın alanında çalışan örnek belediyelerden birisi haline getiriyor. Hem kadın hem de çocuk alanında çalışmalarımıza hızla devam edeceğiz" diye konuştu.
"Büyükşehir, programdan önce de kadın dostu kent olma yolunda önemli adımlar atmış"
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu bünyesinde Kadın Dostu Kentler Programında Yerel Eşitlik Uzmanı olarak görev yapan Meltem Üçler Ağır ise gelecek dönemde yürütülecek çalışmalar hakkında bilgi vererek, "Mersin Büyükşehir Belediyesi ile önümüzdeki 3 yıl beraber yürüyor olacağız. Bu toplantıda, kadın sivil toplum örgütleri ile bir araya gelerek, bu 3 yıl içerisinde yürüyeceğimiz yolda ‘nasıl bir ortaklık geliştirebiliriz, süreç içerisinde onlar nasıl aktif rol alabilirler’ konularını konuştuk" dedi.




