Yurt dışına Türkiye’yi şikayet etmek “doğru değil”
Lütfü Savaş, yurt dışında Türkiye’yi veya Türk siyasetini eleştirmenin doğru olmadığını belirtti. “Hiçbir Türk vatandaşı, ülkesini başka bir millete veya devletin televizyonuna şikayet etmez, etmemeli de,” diyerek eleştirilerini dile getirdi.
Savaş, milli duruşun her şeyden önce geldiğini ifade ederek, “Ben de hiçbir şekilde doğru bulmuyorum. Bu, vatandaşın vicdanında da kabul görecek bir davranış değildir,” dedi.
“Her siyasi parti terörle görüşür ama ihanet etmez”
Eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı, terörle mücadele konusuna da değinerek çarpıcı bir ayrım yaptı:
“Her siyasi parti, zaman zaman terör örgütleriyle temas kurabilir. Bu, ülke güvenliği için yapılan diplomatik bir gereklilik olabilir. Ancak o yapılarla birlikte ülkeye zarar verecek bir eyleme ortak olmak, işte o vatan hainliğidir.”
“Ekrem İmamoğlu FETÖ projesi mi?” sorusuna yanıt
Lütfü Savaş, konuşmasında Ekrem İmamoğlu hakkında ortaya atılan iddialara da dikkat çekti.
“Sayın Başsavcı, ‘İmamoğlu bir FETÖ projesidir’ demişti. Ben ne hukukçuyum ne istihbaratçıyım. Ben doktorum, 15 yıl belediye başkanlığı yaptım. Kimin FETÖ’cü olup olmadığını ben değil, ilgili kurumlar bilir,” dedi.
Ancak Savaş, sözlerinin devamında şu ifadeleri kullandı:
“Bu arkadaşımız şu anda yolsuzluk, terör ve casusluk suçlamalarıyla karşı karşıya. Bunlar ciddi ithamlar. Bu süreçlerin doğru ve adil bir şekilde yürütülmesi gerekiyor.”
CHP kurultayında “hukuka karşı hile” iddiası
CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’na ilişkin davaya değinen Savaş, sürecin hukuki açıdan tartışmalı hale geldiğini belirtti.
“5 kez duruşma yapıldı, 8,5 ay sürdü. Bu süreçte CHP yönetimi iki defa üst kurul yapma fırsatı buldu. Böyle olunca ne oluyor? Hukuka karşı hile yapılıyor,” ifadelerini kullandı.
Savaş, parti yönetiminin süreci uzatarak zaman kazandığını savunarak, “Yeni seçilmişsin zaten. Bu kadar zamana ne gerek var? Bu, kendini legalize etme çabasıdır. Ama hukuken suç işlenmişse, o suç ortadan kalkmaz,” dedi.
“Birini boğdun, 20 kişiyi kurtardın; cezan kaybolmaz”
Savaş, kurultay sürecine ilişkin değerlendirmesini dikkat çekici bir benzetmeyle anlattı:
“Diyelim ki birini denizde boğdunuz, sonra 20 kişiyi kurtardınız. O boğduğunuz kişi yüzünden yine de ceza alırsınız. Yani bir yanlış yapıldıysa, sonraki doğrular o yanlışı silmez.”
“Şaibe, terör ve casusluk konuşuluyor”
Konuşmasının sonunda Lütfü Savaş, kurultay tartışmalarının sadece teknik bir mesele olmadığını, aynı zamanda siyasi ve ahlaki bir kriz haline geldiğini söyledi.
“Şaibe varsa ve bunu kabul edenler ortadaysa, mesele artık sadece şaibe değil. Bugün terör konuşuluyor, yarın casusluk konuşuluyor. Bu, ciddi bir tablo,” ifadelerini kullandı.





