ISTANBUL (AA) - Kimi zaman kalbi duran bir hastanın yakını kimi zaman bir trafik kazasında yaralanan bir vatandaş kimi zaman da sadece bilgi almak isteyen bir kişi çağrı merkezine ulaşıyor. Asılsız ihbarlar da bu yoğunluğun bir parçası olurken telefonun ucunda, hiç durmadan görev yapan 112 ekipleri her zaman hazır bekliyor.

İsrail ordusu Şam kırsalı ilinin güneybatı bölgesine baskın düzenledi
İsrail ordusu Şam kırsalı ilinin güneybatı bölgesine baskın düzenledi
İçeriği Görüntüle

Çağrının düşmesiyle birlikte 112 Acil Sağlık ekipleri en kısa sürede vakaya ulaşmak için harekete geçiyor. Ambulansın kapısı kapandığı anda başlayan mücadelede, yoğun trafik işleri zorlaştırsa da ekipler amansız bir çabayla yollarına devam ediyor.

Ambulans sürücüleri, İstanbul'un kilitlenen trafiğinde zamanla yarışarak sağlık personelini olay yerine ulaştırmaya çalışıyor. Direksiyon başındaki ustalıkları, bir dakikanın bile kritik olduğu anlarda adeta bir hayat koridoru açıyor. Sürücüler hız ve hassasiyeti aynı anda gözetirken sağlık ekipleri vakaya ulaşır ulaşmaz müdahale için hazırlıklarını tamamlıyor.

AA ekibi 112 çalışanlarının bir günlük çalışma temposuna eşlik etti

Bir günlük çalışma temposuna eşlik edilen ekipler, nöbet boyunca neredeyse bir saniyelik boşluk yaşamıyor. Ekiplerin, bir vakadan diğerine koşarken, kimi zaman olay yerine giderken başka bir adrese yönlendirildikleri de oluyor.

AA ekibinin 112 personeliyle geçirdiği bir gün, bu görevin ne kadar büyük bir özveri gerektirdiğini bir kez daha ortaya koydu. Yoğun trafik, zorlu vakalar ve bitmeyen nöbetlere rağmen 112 çalışanlarının tek hedefi var, hayat kurtarmak.

İstanbul'un dört bir yanında gece gündüz görev yapan 112 acil sağlık ekipleri, her gün onlarca vatandaşın hayata bağlanmasına vesile olarak 'kahraman' ünvanını taşıyor.

Acil Tıp Teknisyeni Düriye Demir Yazıcı, AA muhabirine, nöbetlerinin 24 saat olduğu için yorucu olduğunu söyledi.

İnsanlara sağlık hizmeti vermenin güzel olduğunu belirten Yazıcı, tüm zorluklara rağmen her şeyin üstesinden gelmeye çalıştıklarını kaydetti.

Yazıcı, meslekleri gereği insanların hayatına dokunduklarını vurgulayarak 'O haz, tarif edilemeyen bir duygu. Birisine yardımcı olabilmek ve onun yanında olmak, bazen birinci derece yakınları olmadığı zaman bile biz oluyoruz yanında. Bu çok mutluluk veren bir durum.' dedi.

İstanbul'da vakaya ulaşmakta yaşadıkları en büyük sorunun trafik olduğunu anlatan Yazıcı, 'İstanbul trafiği zaten çok yoğun. Duyarlı olan, olmayan hepsi bir arada olduğu zaman yol açmak zor oluyor ama üstesinden geliyoruz.' diye konuştu.

Yazıcı, mesleğini yapmaktan dolayı çok mutlu olduğunu belirterek bu işin sevilmeden yapılamayacağını ifade etti.

'Daha mutlu olabileceğim bir meslek düşünemiyorum'

13 yıldır paramedik olarak çalışan Murat Öntemel ise 2 yıldır İstanbul'da görev yaptığını, daha önce farklı şehirlerde çalıştığını dile getirdi.

Sabah 08.00'de nöbetlerinin başladığını, ertesi sabah 08.00'e kadar çalıştıklarını anlatan Öntemel, 'Vakalar, kırmızı kod vakalar ve hasta nakillerini tamamlamakla görevliyiz. Mesleğin zorlukları var. Daha çok sıcak alana giriyoruz, insanların en zor anlarında yanlarında olmaya çalışıyoruz. Burada duygusal dezavantajlarımız da var karşılıklı hasta yakınlarıyla, hastalarla veya bizle alakalı. Bunu iletişim noktasında çözmeye çalışıyoruz.' diye konuştu.

Öntemel, İstanbul trafiğinde çok zorlandıklarını vurgulayarak 'Trafikte vakaya ulaşım süremiz uzayabiliyor. Bu mesleği yaptığım için çok mutluyum. Daha mutlu olabileceğim bir meslek düşünemiyorum. Bir insanı yaşatmak çok büyük mutluluk katıyor. Burada bilgi ve deneyimimizi kanıtladığımız gerçeği de ortaya çıkıyor.' ifadelerini kullandı.

'Çocukluktan beri bu iş hep hayalimdi'

15 yıldır İstanbul'da sürücü acil tıp teknisyeni olarak çalışan Rıdvan Fuat Tazıcı da nöbetlerinin koşturmalı, hızlı bir şekilde geçtiğini, günlük ortalama 8-10 vakaya gittiklerini belirtti.

Mesleğinin zorluklarında en başta trafiğin geldiğini vurgulayan Tazıcı, 'İstanbul trafiği gerçekten yoğun. Büyük bir şehir olduğu için trafik karmaşası da gerçekten yoğun. Duyarsız sürücüler bizi en çok yoruyor. Fermuar sistemi bizim işimizi kolaylaştıran bir sistem. Fermuar sistemi olduğu gibi yapılabildiğinde vakalara daha hızlı ulaşabiliyoruz. Trafikteki araçların, sürücülerin bu sistemi öğrenmesi gerekiyor. Bu sistem uygulandığında biz vakalara daha çok hızlı ulaşıyoruz, işimiz daha kolaylaşıyor.' dedi.

Tazıcı, mesleği yapmaktan dolayı mutluluk duyduğunu aktararak şunları kaydetti:

'Çocukluktan beri bu iş hep hayalimdi. Memnunum bu işte olduğum için. İnşallah uzun yıllarda devam edecek. Bir hayat kurtardığımda gönül rahatlığı oluyor. İşimi en iyi şekilde yaptığımda mutlu oluyorum, eve gittiğimde, yastığa başımı koyduğumda da mutlu ve huzurlu oluyorum. Diğer sürücüler siren sesini duyduğunda ambulansa yol vermelerini istiyorum. Bu siren sesini sadece bir siren sesi olarak düşünmesinler, içerideki hastanın sizden yol istemesi olarak düşünsünler.'


Muhabir: Hikmet Faruk Başer

Kaynak: AA