ÇHD’den yapılan açıklamada, Suriyeli sığınmacıların, Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) adlı radikal silahlı grubun kontrolündeki bölgelerden kaçtıkları aktarıldı. Dernek, HTŞ’nin özellikle Alevi topluluklarına yönelik katliamlar, yağma ve cinsel şiddet eylemleriyle tanındığını hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:

Dörtyol ilçesinde uyuşturucu operasyonunda yakalanan zanlı tutuklandı
Dörtyol ilçesinde uyuşturucu operasyonunda yakalanan zanlı tutuklandı
İçeriği Görüntüle

“HTŞ’nin silahlı güçleri tarafından binlerce Alevi sivil katledilmiş, kadınlar ve çocuklar köleleştirilmiş, sivillerin evlerine baskınlar düzenlenmiştir. Bu nedenle, söz konusu sığınmacıların ülkelerine dönmeleri halinde inanç kimlikleri sebebiyle ciddi zulüm ve ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kalacakları açıktır.”

Dernek, Türkiye’nin hem ulusal mevzuat hem de taraf olduğu uluslararası sözleşmeler gereği “geri göndermeme” (non-refoulement) ilkesine uymakla yükümlü olduğunu hatırlattı. Bu ilke, kişinin ülkesine döndüğünde hayatı veya özgürlüğü tehdit altında olacaksa sınır dışı edilmesini yasaklıyor.

ÇHD açıklamasında şu taleplere yer verildi:

"Muğla Ula Geri Gönderme Merkezi’nde tutulan en az 22 Suriyeli sığınmacı hakkındaki idari gözetim kararları derhal sonlandırılmalı. Sığınmacıların geçici koruma başvuruları acilen işleme alınmalı ve kendilerine geçici koruma statüsü tanınmalı. Yetkililer, ulusal ve uluslararası hukuk çerçevesindeki sorumluluklarını yerine getirerek geri göndermeme ilkesine uygun davranmalı."

Dernek, aralarında çocukların da bulunduğu sığınmacıların yaşam hakkının korunması gerektiğini vurgulayarak sürecin takipçisi olacaklarını kamuoyuna duyurdu.

Muhabir: Haber Merkezi