6 Şubat sonrası ayakta kalan yapılar şimdi yok ediliyor
6 Şubat 2023 depremlerinde ağır hasar alan Antakya, o günden bu yana yeniden inşa süreciyle gündemde. Ancak son günlerde yaşanan gelişmeler, şehrin tarihi dokusunun bilinçli biçimde yok edildiği yönündeki endişeleri artırıyor. 150 yıllık Osmanlı konutları, “harap görünüm” gerekçesiyle kepçelerle yıkılıyor. Özellikle depreme dirençli zemin katlar sayesinde birçok insanın hayatta kaldığı tarihi Antakya merkezi, şimdi geri dönülemez bir tahribatla karşı karşıya.
“Sanat eseri niteliğindeki taşlar korunmadı”
2023 Haziran’ında, uzmanların itirazlarına rağmen Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından alınan kararla tarihi yapıların yüzde 80’i, taş ve ahşap elemanları korunmadan yıkıldı. Yalnızca birkaç orta hasarlı yapı, sivil toplumun çabalarıyla kurtarılabildi. Ancak 17 Eylül 2025 itibarıyla yeniden başlatılan yıkım süreci, Antakya’nın yüzyıllık hafızasını silme tehdidi taşıyor.
Erdoğan ziyareti öncesi başlatıldı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Antakya ziyareti öncesinde, Saray Caddesi çevresinde “temizlik” adı altında bir dizi yıkım kararı uygulamaya konuldu. Bu kapsamda, Barudi Cafe, Kavinn Otel ve Shaut Otel gibi tescilli yapılar, altı gün içinde gece saatlerinde düzenlenen operasyonlarla yıkıldı. Asi Nehri kıyısında ayakta kalan tarihi binalardan artık eser yok.
Uzmanlardan sert uyarı: “Bu bir kültürel soykırım”
Restorasyon konusunda uzman mimarlar ve tarihçiler, Antakya’daki gelişmeleri kültürel mirasa saldırı olarak değerlendiriyor. Yapılan açıklamalarda şu ifadeler dikkat çekiyor:
“Restorasyon sabır ve özen isteyen bir süreçtir. 150 yıllık Osmanlı konut dokusunun izlerini mıntıka temizliği yapar gibi yok edemezsiniz. Ecdada saygı, ayakta kalabilmiş eserleri korumakla olur. Bu vahşi operasyon derhal durdurulmalı.”
Hataylılar tepkili: “Depremde değil, ihmallerde yıkıldık”
Antakyalı vatandaşlar da tarihi yapıların hızla yok edilmesine büyük tepki gösteriyor. Sosyal medya ve yerel platformlarda yapılan paylaşımlarda, “Depremde yıkılmayan evler, şimdi göz göre göre yok ediliyor. Hatay sadece evini değil, kimliğini de kaybediyor.” yorumları öne çıkıyor.
