Gül Dünyası “GÜLCİHAN”
İmparatorların gözdesi, kralların rüyası, doğunun kraliçesi ANTAKYA… Tarih boyunca nice imparatorların, nice kralların uğruna kan döktüğü Antakya’mız, genel adıyla HATAY… Her köşesi ayrı bir tarih, bambaşka bir güzellik… Bu sayımızda güller diyarı GÜLCİHAN durağımız.
Gülcihan kelime anlamı “Gül Dünyası’dır”. Ancak bazı kişilere göre bu ismi almasının başka bir hikayesi var. Bölgede çok sayıda gölet varmış ve bu göletlere gelen cin denilen hayali yaratıklar eğlence ve danslar yaparlarmış. Bölgenin ismi bu yüzden “Gölettincin” olmuş ve bu isim zamanla değişerek günümüze “Gülcihan” olarak gelmiş.
Bir başka rivayete göre ise: Mısır Kraliçesi Kleopatra’nın tatil yapması için uygun bulunan buraya, Mısır’dan gemilerle kum taşınarak kumsalı oluşturulmuş ve çevresine gül bahçeleri dikilmiştir, bu yüzden buraya “Gülcihan” isminin verildiği söyleniyor.
Artık güllerinden mi, cinlerden mi almış adını bilinmez ama plajının nadide güzelliği ve şifa özelliği Mısır kraliçesi Kleopatra’nın dahi derdine derman olmuş denilir. Gülcihan sahillerindeki sarı ince kumların, her türlü hastalığa iyi geldiğine inanılır.
Mısır’dan Gülcihan’a 400 gemi yükü kum getirilir
Yine bu konuyla ilgili bir söylenti bulunmakta ki, o da şöyledir:
Romalı komutan Antonius, Mısır Kraliçesi Kleopatra’ya aşıktır. Ancak Kleopatra, siyatik hastasıdır. Antonius, tüm Akdeniz bölgesini adamlarına taratır ve Kleopatra’nın ağrılarına iyi geleceğini düşündüğü Gülcihan’ı bulur.
Kleopatra’yı buraya bir süre yerleşmeye ikna eder. Ancak o dönemde, burada kum yoktur. Bunun üzerine Mısır’dan 400 gemi yükü kum getirilir ve Gülcihan’da kum dağları oluşturulur. Deniz güzel, kum da tamam, ancak Kleopatra için güzellik çok önemlidir ve gül suyu ile banyo yapmaya düşkündür. Bu yüzden, İsfahan’dan gül fidanları getirten Antonius, burayı adeta gül diyarına çevirtir.
Sarı kum, Akdeniz’in hiçbir kesiminde yoktur. Sadece Mısır ve Gülcihan’da vardır.
İlk olarak Üçgüllük beldesinde, gül fidanları için seralar kurdurur, aşılar yaptırır. Sonra buradaki gül fidanlarını getirtip Gülcihan çevresine diktirir. O günden bu yana, İskenderun Arsuz arasında uzanan bölgede yetişen güllerin kokusu da rengi de farklıdır. Kum tepelerine gelince, günümüzdeki kumulların o dönemden kaldığı söylenir. Çünkü sarı kum, Akdeniz’in hiçbir kesiminde yoktur, sadece Mısır sahillerinde görülür. Bu yüzden, yaz aylarında romatizma ve siyatik hastaları da burada kum banyosu yaparlar. Kum tepeleri, Askeri kampın duvarlarına kadar dayanmış, rüzgarın etkisiyle tepeler oluşmuştur.
Gülcihan plajı Sarı kumludur, bu yüzden oldukça popülerdir. Plajın uzunluğu 500 metre ve genişliği 50 metredir. Deniz yer yer çakıl ve taşlıdır. Hemen derinleşmez, sığdır, ancak dalgalıdır.
News