ANKARA (AA) - Al-Dwaik, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumunun (TİHEK), Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla Ankara'da düzenlediği 'Kriz Dönemlerinde İnsan Haklarının Yeniden İnşası' zirvesi kapsamında AA muhabirine değerlendirmede bulundu.

  • Gazze'deki hükümet: Byron fırtınası 11 kişinin ölümüne, yaklaşık 4 milyon dolar zarara yol açtı

TİHEK'in Filistin'deki muadil kuruluşu olduklarını ve hem Batı Şeria'da hem de Gazze'de sahada faaliyet gösterdiklerini aktaran Al-Dwaik, İsrail'in işlediği 'felaket niteliğindeki insan hakları ihlallerini' ele aldıklarını belirtti.

İsrail'in ihlallerini belgelendirerek Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) dahil uluslararası mekanizmalara ilettiklerini söyleyen Al-Dwaik, Filistin'de 'insan haklarının geliştirilmesi' amacıyla insan hakları durumunu da izlediklerini dile getirdi.

Kış için 'çadır' çağrısı

Gazze Şeridi'nde kışın zorlu koşullarının kapıda olduğunu, şartların 'insani bir felaket' olarak ortaya çıktığını ve durumun giderek çok tehlikeli hale geldiğini vurgulayan Al-Dwaik, seller ve fırtınaların kitlesel ölümler ve yer değiştirmelere yol açabileceği uyarısında bulundu.

Gazze'nin bu hava koşullarına hazırlıklı olmadığını vurgulayan Al-Dwaik, şunları söyledi:

Mersinli şehit için oluşturulan hatıra ormanına yeni fidanlar dikildi
Mersinli şehit için oluşturulan hatıra ormanına yeni fidanlar dikildi
İçeriği Görüntüle

'İsrail, ihtiyaç duyulan çadırların girişini engelliyor. İsrail şimdiye kadar Gazze halkının ihtiyaç duyduğu çadırların yüzde 30'undan azına izin verdi. Durum çok tehlikeli ve Gazze'nin bu zorlu hava koşullarına hazır olmasını sağlamak için tüm uluslararası toplumun acil eylemde bulunması gerekiyor.'

Al-Dwaik, İsrail'in işlediği soykırımın bölgede tüm hayati altyapının yıkımı, sivil savunma ve belediyelerin kapasitesini yok ettiğinin de altını çizdi.

İsrail kamuoyunda Gazze'deki soykırımın normalleştirildiğini, kabul edildiğini ve buna müsamaha gösterildiğini belirten Al-Dwaik, tanık olduğu bir durumu şöyle anlattı:

'Size küçük bir örnek vereyim. İsrail kanallarından birinde hava durumu sunucusu, Gazze'nin sele gömülebileceğini söyledi. Diğer sunucu ona, 'Ah, bu harika bir haber. Umarım hava şartları onları tamamen temizler.' dedi. İsrail haberlerinde genellikle duyduğumuz dil bu.'

Soykırımın 'insanlıktan uzaklaştıran bir dil kullanımıyla' başladığını söyleyen Al-Dwaik, siyasetin en tepesinden, güvenlik güçlerinden, ordu birimlerinden, gazetecilerden, sıradan insanlara kadar İsraillilerin sürekli 'soykırım dilini kullandıklarını' ifade etti.

Al-Dwaik, İsrail kamuoyunda özellikle insan hakları grupları için çalışan bazı kişilerin, bu suçlara karşı çıktığını ve oldukça cesur şekilde seslerini yükselttiğini de aktardı.

Sahadan bilgi ve veri toplanıyor

Gazze Şeridi'ndeki çalışmalarında son derece zorlandıklarını anlatan Al-Dwaik, Gazze'de tüm meslektaşlarının aile üyelerini ve sevdiklerini trajik şekilde kaybettiğini, bazılarının birkaç kez olmak üzere yerlerinden edildiğini dile getirdi.

Al-Dwaik, 'Gazze ofisimizin müdürü, ocak ayında tüm ailesiyle beraber öldürüldü. İki ofisimiz yıkıldı ancak yine de çalışmaya devam ediyoruz. Sahada varlığımızı sürdürüyoruz. Cesur saha çalışanlarımız sahadan bilgi, tanık görüşü ve veri topluyor. Bu verileri işliyor, analiz ediyor, bazen İngilizceye çeviriyor ve ilgili uluslararası kuruluşlarla paylaşıyoruz.' diye konuştu.

TİHEK'in ev sahipliğinde Ankara'da düzenlenen zirvenin, Türk halkı ve yetkililerle konuşmak için harika bir platform sağladığını vurgulayan Al-Dwaik, 'Türkiye ve Türk halkı bizim müttefikimizdir. Türkiye'den, İsrail'i ve İsrailli suçluları hesap verebilir hale getirme çabalarına öncülük etmesini bekliyoruz.' dedi.


Muhabir: Ahmet Furkan Mercan

Kaynak: AA