Depremin Üzerinden Yıllar Geçti, Antakya Hâlâ Belirsizlik İçinde
6 Şubat 2023 depremlerinin üzerinden 2 yıl 7 ay geçmesine rağmen Hatay’ın merkez ilçesi Antakya’da yaşam koşulları hâlâ insani standartlardan uzak. Hatay Meslek Odaları Koordinasyon Kurulu (HAMOK) Dönem Sözcüsü Dr. Sevdar Yılmaz, kentin “devasa bir şantiye”ye dönüştüğünü ve halkın hâlâ konteynerlerde yaşadığını vurguladı.
“Toz, Gürültü, Belirsizlik: Antakya'da Günlük Hayat”
Yılmaz, çevresel koşulların kamu sağlığını tehdit ettiğini belirterek, “Toz, gürültü, trafik ve ağır tonajlı kamyonlar, halk sağlığını ciddi biçimde etkiliyor. Kalıcı konutların teslim tarihi, ödeme koşulları, yapı kalitesi gibi kritik sorular hâlâ yanıt bulmuş değil,” dedi.
“Piyanonun Bütün Tuşlarına Basılmış Gibi Bir Kaos”
Yılmaz, devletin ve yerel yönetimlerin çabalarını takdir etmekle birlikte, sürecin yönetiminde senkronizasyon eksikliği yaşandığını söyledi. "Geçen süre zarfında ortaya çıkan tablo, güven vermekten uzak. Kent, eşzamanlı birçok plansız uygulamayla boğuşuyor,” ifadelerini kullandı.
Tarihi Kimlik Göz Göre Göre Siliniyor
HAMOK Sözcüsü, Antakya'nın tarihî ve kültürel dokusunun ciddi biçimde zarar gördüğüne dikkat çekti. Enkaz kaldırma sürecinde birçok tescilli yapının geri dönülmez şekilde yıkıldığını vurgulayan Yılmaz, “Son dönemde restore edilebilir durumdaki tescilli yapılar da yıkılıyor. Bu kararlar kim tarafından alınıyor, hangi uzmanlıkla yapılıyor, bilinmiyor,” diye konuştu.
Rekonstrüksiyon Dayatması Vatandaşı Zorluyor
Tescilli yapılara yönelik izlenen politikaların, vatandaşları yüksek maliyetli rekonstrüksiyona mecbur bıraktığını ifade eden Yılmaz, “Yeniden inşa hem maliyetli hem de daha karmaşık. Restorasyon seçenekleri neredeyse yok sayılıyor. Bu süreç, halkı ekonomik olarak çıkmaza sürüklüyor,” dedi.
"Antakya Özel Değil, Alelade Hale Getiriliyor"
Kent kimliğinin giderek silikleştiğini söyleyen Yılmaz, "İki yılın ardından Antakya, taşını toprağını değil; ruhunu da kaybediyor. Ortaya çıkan yapılar, ev değil yuva, dükkân değil iş yeri gibi görünüyor. Bu da aidiyet duygusunu zayıflatıyor,” dedi.
Yıkımlar Derhâl Durdurulmalı
HAMOK, özellikle tescilli yapıların yıkımının acilen durdurulması çağrısında bulundu. Ayrıca kent merkezindeki yaşam alanlarının, örneğin Atatürk Parkı’nın, şantiye alanlarına dönüştürülmesine tepki gösterildi. Bu kapsamda Hatay Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’na şikâyet ve suç duyurusunda bulunulduğu açıklandı.
“Halkın Yorgunluğu Fırsata Çevrilmemeli”
Dr. Yılmaz, “Kent belleğinde yer eden referans noktaları bir bir yok ediliyor. Yıkık olması, her yapının yıkılması gerektiği anlamına gelmez. Elimizde kalan az sayıdaki özgün yapıya sahip çıkmalıyız. Halkın yorgunluğu suistimal edilmemeli,” diyerek yetkilileri sorumluluğa çağırdı.
