Uzman Psikolojik Danışman Metin Hamurcu, Hatay’ın genel uyuşturucu kullanımı ve üretiminde Türkiye’de yıllardır ön sıralarda yer alan bir şehir olduğuna dikkat çekerek, 2025 yılı boyunca tonlarca captagon, sentetik maddeler, metamfetamin, esrar ve çeşitli uyuşturucu hapın ele geçirildiğini, çok sayıda kişinin gözaltına alınıp cezaevine gönderildiğini aktardı.
EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ RAPORU: HATAY LİSTENİN ÜST SIRALARINDA
Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından 2025 yılı itibariyle yayımlanan kapsamlı uyuşturucu raporuna göre Hatay, deniz limanlarında ele geçirilen uyuşturucu madde miktarında 166 kilogram ile listede yer aldı. En fazla metamfetamin yakalanan ilk 13 il arasında Hatay bulunmazken, komşu iller Adana ve Gaziantep listede öne çıkan şehirler oldu.
Raporda yer alan bir diğer veri olan “2022–2024 Döneminde Tespit Edilen Toplam Dönüştürme Merkezi Sayısı ve Ele Geçirilen Metamfetamin Miktarı” bölümünde ise Hatay’da dönüştürme merkezlerinin bulunduğu, toplamda 72 ton metamfetaminin ele geçirildiği bilgisi paylaşıldı.

OPERASYONLAR SÜRÜYOR: NEREDEYSE HER GÜN GÖZALTI
Hatay’da emniyet birimlerinin uyuşturucu ile mücadelesi aralıksız sürerken, kentte neredeyse her gün operasyon yapıldığı ve çok sayıda gözaltının gerçekleştiği asayiş kayıtlarına yansıdı. Çok sayıda operasyon yapılmasına rağmen madde kullanımının halen yüksek seviyede olduğu belirtiliyor.
TRAVMA VE BELİRSİZLİK MADDE KULLANIMINI ARTIRIYOR
Uzman Psikolojik Danışman Metin Hamurcu, deprem sonrası yaşanan ruhsal ve sosyal kırılmaların madde kullanımındaki artışın temel sebepleri olduğunu söyledi. Hamurcu, deprem sonrası travma sonrası stres, kaygı, depresyon, yas, ev ve iş kaybı, belirsizlik ve sosyal bağların kopması gibi durumların insanları “kaçış” davranışlarına ittiğini belirterek şunları ifade etti:
“Bu tür afet dönemlerinde insanlar zaman zaman uyuşmak, kaçmak, duyguları bastırmak amacıyla maddeye yönelir. Uyuşturucu ve diğer bağımlılıklar dopamin sentezleyerek doğru karar verme mekanizmasını bozar. Bu, dünya genelinde afet bölgelerinde sık görülen bir eğilimdir.”

EKONOMİK ZORLUKLAR RİSKİ ARTIRIYOR
Deprem sonrası Hatay’da artan işsizlik, yükselen kiralar ve ekonomik belirsizliklerin madde kullanımını tetiklediğine dikkat çeken Hamurcu, gençlerin yaşadığı umut kaybı ve ekonomik baskının riskli davranışları artırdığını söyledi:
“İş kaybı arttı, yaşam maliyetleri yükseldi, gençlerde ‘gelecek belirsizliği’ büyüdü. Bazı gençler için uyuşturucu satışı ‘kolay para’ yanılsaması oluşturarak suça sürüklenme riskini artırdı.”
MAHALLE YAPILARININ DAĞILMASI VE GENÇLERDE UMUTSUZLUK
Depremin ardından mahalle yapılarının dağılması, topluluk dayanışmasının zayıflaması ve gençlerin sosyal aktivitelerden uzak kalması da madde kullanımını artıran faktörler arasında gösteriliyor. Hamurcu, gençlerin büyük bölümünün okulların geç açılması, sportif ve sosyal faaliyetlerin azalması nedeniyle duygusal boşluk yaşadığını belirterek şunları ekledi:
“Toplumsal denetim zayıfladığında riskli davranışlar, özellikle gençler arasında daha hızlı yayılır. Gençler merak, arkadaş baskısı, kaçış ve aidiyet arayışı nedeniyle madde kullanımına daha açık hâle geldi.”

SINIR ETKİSİ: HATAY KRİTİK BİR GÜZERGAH
Hatay’ın Suriye sınırında yer alması da uyuşturucu trafiğinin kentte daha görünür olmasına neden oluyor. Zaman zaman basına yansıyan haberlerde Hatay’a gelen tırlarda uyuşturucu ele geçirildiği, sınır kapılarının geçiş noktası olarak kullanıldığı ifade ediliyor.Psikolojik Danışman Metin Hamurcu, bu durumu şu sözlerle değerlendirdi:
“Hatay, Suriye sınırının en kritik kapılarından biri. Bu nedenle uyuşturucu kaçakçılığı güzergâhlarının üzerinde bulunuyor. Özellikle captagon trafiğinin yoğun olduğu bölgede maddeye erişim daha kolay hâle geliyor.”
Hamurcu, 2024–2025 döneminde Hatay’da çok sayıda operasyon düzenlenmesinin, sadece kullanım artışı olarak değil, devletin daha etkin mücadele yürütmesi ve sorunun görünürlüğünün yükselmesi olarak da yorumlanabileceğini belirtti.





