Hatay, 2025 yazına depremin yaralarını sarmadan orman yangınlarıyla uyandı. 30 Haziran’da Antakya Karaali Mahallesi’nde başlayan yangın, ardından 4 Temmuz’da Dörtyol’da patlak verdi, il genelini etkileyen çift afet senaryosu oluşturdu.

İlk yangın birkaç gün önce Antakya’nın kırsal mahallelerinde başladı. Rüzgarla büyüyen alevler, ormanı hızla yuttu; yerleşim yerlerine kadar ulaştı. Evlerin bahçeleri yandı, bazı evler alevlere teslim oldu. Henüz toparlanamamış mahalleler yeniden boşaltıldı.

Antakya’daki yangın söndürülmeden, bu kez Dörtyol’da yeni bir yangın başladı. Yayla ile kırsal alan arasında kalan geniş bir bölgede kısa sürede etkili olan yangın, birkaç saat içinde yüzlerce hektarı kül etti. Evlerine ulaşan alevler nedeniyle yüzlerce aile geceyi açık havada geçirdi.

Hatay Alahan Yangin Mudahale (1)

Tahliye Edilen Binler, Uyuyamayan On Binler

Yangınlar nedeniyle iki ilçede toplamda üç bini aşkın kişi tahliye edildi. Bazıları evi yanmadan önce kaçtı, bazıları ise alevleri pencerelerinden gördü. Depremle birlikte çadır ve konteyner kentlerde yaşamak zorunda kalan birçok aile, şimdi aynı bölgeleri yangından korumaya çalışıyor.

Bazı köylerde vatandaşlar, hortumlarla, bidonlarla, traktörlerin arkasına bağladıkları su tanklarıyla kendi imkânlarıyla yangına müdahale etti. Orman ekipleri gece boyunca çalıştı. Havadan helikopterler, karadan yüzlerce personel seferber oldu. Ancak Hataylılar yalnızca alevlerle değil, yorgunlukla, belirsizlikle ve yeniden başlayan korkularla mücadele ediyor.

Hatay’ın Takımı Hataylılara Yük mü Oldu?
Hatay’ın Takımı Hataylılara Yük mü Oldu?
İçeriği Görüntüle

Hatay Orman Yangini Zarar (3)

Hatay Çok Yoruldu

Depremin üzerinden sadece 1.5 yıl geçti. Şehirde hâlâ sokaklar eksik, okullar tam açılmadı, sağlık hizmetleri parçalı. Tam her şey toparlanıyor derken, bu kez doğa yandı. Birçok Hataylı için bu yangın, fiziksel değil ama duygusal bir yıkım. Çünkü ormanlar, sadece ağaç değil; çocukluk, geçmiş, yaşam alanı demekti.

Şimdi o alanların yerinde siyah toprak, duman kokusu ve sessizlik var. Ağaçların yerine, kül serpintisi yağıyor. Kuş seslerinin yerini helikopter uğultusu aldı.

Bu Sadece Bir Yangın Değil

Yangının nedeni henüz net değil. İhmal mi, sabotaj mı, yoksa iklimin sert yüzü mü? Soruşturma sürüyor. Ancak bir gerçek çok net: Hatay artık hem afetlere hem de belirsizliğe karşı daha kırılgan. Kuraklık, kontrolsüz yapılaşma, zayıf denetim ve yetersiz orman koruması; hepsi yangının büyümesine zemin hazırladı.

Hatay Orman Yangini Zarar (1)

Yeniden Toparlanmak Mümkün mü?

Yangınlar şu an büyük ölçüde kontrol altında. Ancak yanan sadece ormanlar değil. Toplumsal hafıza, yaşama inancı ve toparlanma gücü de darbe aldı. Hatay bir kez daha yalnız bırakılmamalı. Çünkü bu şehir, sadece depremin değil, aynı zamanda yangının da sınavını veriyor.

Depremle sarsılan Hatay, şimdi yangınla yanıyor. Bu topraklarda yaşamı yeniden yeşertmek için sadece kepçeler ve hortumlar yetmez. Umuda da ihtiyaç var. Ve Hatay’ın artık bir nefese, güçlü bir omuza, kalıcı çözümlere ihtiyacı var.

Muhabir: Semire Yılmaz