“Dağ ceylanı, göller ve köyler yok olmasın”
Hatay Tabiatı Koruma Derneği Başkanı Abdullah Öğünç, yaptığı açıklamada taşocaklarının kontrolsüz şekilde artmasının kentin ekosistemine büyük darbe vurduğunu belirterek yetkililere seslendi:
“Her şeyden önce dağların ve tepelerin sağlıklı bir çevre için taşıdığı hayati işlevlerin farkına varılmalı. Dağ ceylanlarının yaşam alanları, Gölbaşı Gölü çevresi gibi kritik bölgelerde kesinlikle taşocağı açılmamalı.”
ÇED raporları göstermelik olmamalı
Öğünç, yeni açılacak ocaklarda gerçekçi ÇED raporlarının zorunlu hale getirilmesi gerektiğini vurguladı. “Kağıt üzerinde değil, sahada uygulanabilir raporlar hazırlanmalı” diyen Öğünç, bilim insanlarının görüşleri doğrultusunda bitki örtüsünün ve hayvanların en az zarar göreceği bölgelerin seçilmesi gerektiğini söyledi.

Toz, gürültü ve halkın yaşam hakkı
Dernek açıklamasında ayrıca şu noktalara dikkat çekildi:
- Ocakların yaydığı toz ve gürültüye karşı ciddi önlemler alınmalı.
- Yerleşim yerlerinin dibine ocak açılarak insanların rahatı ve sağlıklı yaşam hakkı hiçe sayılmamalı.
- Çiftçiler ve hayvancılıkla uğraşan köylülerin uğrayacağı zararlar işletme maliyetine dahil edilmeli ve tazmin edilmeli.
“Kapatılan ocaklar doğaya geri kazandırılmalı”
Terk edilen taşocaklarının ise doğaya uygun şekilde rehabilite edilmesi gerektiğini belirten Öğünç, “Doğayı tahrip eden ve iş bitiminde düzenleme yapmayan işletmelere yeni ruhsat verilmemeli” uyarısında bulundu.
Korunan alanlara maden kıskacı!
Öğünç, tabiat parkları, SİT alanları ve Yaban Hayatı Geliştirme Sahaları gibi korunan bölgelerde taşocaklarına kesinlikle izin verilmemesi gerektiğini belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
“Hatay’ın dağları, gölleri ve canlıları yalnız bugünün değil, gelecek nesillerin de hakkıdır. Plansız ve kontrolsüz taşocakları, bu kadim toprakların doğal mirasını yok etmemeli.”





