Samandağ'da TOKİ Projesinde Şeffaflık Krizi
Hatay'ın Samandağ ilçesinde 6 Şubat depreminin ardından “depremzedeye konut” vaadiyle başlatılan TOKİ projesinde ciddi çelişkiler yaşanıyor. Hıdırbey-Mağaracık bölgesine inşa edilen 424 konuttan 151’i, 2 Mayıs 2025’te sosyal konut olarak kura ile satışa çıkarıldı. Oysa yüzlerce depremzede hâlâ konteynerlerde yaşam mücadelesi veriyor.

“Depremzede İçin” Denildi, Satış Başladı
TOKİ’nin yürüttüğü projede, hak sahiplerine fiyat belirtilmeden, hatta bazılarına iddiaya göre boş senet imzalatılarak konutlar teslim edilmeye çalışılırken, satışa çıkarılan daireler için net fiyatlar ve ödeme planları açıklandı. 2+1 ve 3+1 konutlar 2 milyon 250 bin TL ile 2 milyon 950 bin TL arasında fiyatlandırıldı.
“Satışlar %10 peşinat, 240 ay vade ve memur maaş artışına endeksli taksitlerle yapılıyor.” – TOKİ Belgesi
Kamulaştırılan Toprakta Konut Satışı
Projeye yer açmak için acele kamulaştırma kararıyla topraklarına el konulan mahalle sakinleri, şimdi kendi arazilerinin üzerinde satışa çıkarılan daireleri izlemek zorunda kalıyor. Bu durum, “Bu evler kime yapılıyor?” sorusunu gündeme getiriyor.
Av. Alkan: “Bu Vicdansızlıktır”
Avukat Ecevit Alkan, Hatay genelinde yaklaşık 30 bin sosyal konut üretildiğini ancak bu konutların kimlere verileceği konusunda belirsizlik olduğunu vurguladı.
“İhtiyaç fazlası konutlar satılıyor, insanlar hâlâ çadırda. Bu vicdansızlık.” – Av. Ecevit Alkan
Altyapı Bile Yok
Alkan, bazı projelerde su, kanalizasyon ve elektrik gibi temel altyapıların bile eksik olduğunu belirterek, “Bu konutlar yaşanabilir değil” dedi.

Rant Endişesi: Afet Bölgesi Yatırım Aracı mı?
Yerel halk ve hukukçular, sosyal konut adı altında gerçekleştirilen bu satışların rant amaçlı olduğundan endişeli. Gerçek hak sahiplerinin fiyat konusunda hiçbir bilgiye sahip olmaması, projeye duyulan güveni sarsıyor.
Öncelik Kimde?
Kamu kaynaklarıyla yapılan projelerde, konutların satışı öne alınırken, konteynerlerde yaşayan yüzlerce depremzedenin durumu göz ardı ediliyor. “Depremzedeye ev” diye başlatılan projenin, barınma değil kazanç odaklı dönüşmesi tartışılıyor.





