Antakya ilçesi Güzelburç Mahallesi’ndeki 600 Evler Sitesi’nde yaşanan yıkımda ailesini kaybeden Keser, geride kalan torunlarını acısına rağmen yaşama bağladı.
Torunlarının, depremde kaybettiği kızının emaneti olduğunu söyleyen anneanne Keser, “Torunlarımı kokladığımda kızımın kokusunu almış gibi hissediyorum. Ada Naz’ın bana ‘anne’ demesi beni çok yaralıyor ama onu da anlıyorum. Onların annesi ve babası var, ben asla onların yerine geçemem” diyerek gözyaşlarını tutamıyor. Gününü torunlarının bakımıyla geçiren Keser, Ayaz’ın dersleriyle ilgileniyor, Ada Naz’la ise evde oyunlar oynayarak zaman geçiriyor.
Depremden sonra çocuklara ve aileye destek olan yardımsever Çilem Artan da yaşanan süreci anlattı. İlk günlerden itibaren ailenin yanında olduğunu belirten Artan, “Ayaz ve Ada Naz’ı tanıdığımda çok kötü durumdaydılar. Anne ve babalarını kaybetmişlerdi. Dede ve nenesi onlar için hem anne hem baba olmuştu. Önce çadırda yaşadılar, sonra konteynere geçtiler. Hayırseverlerin desteğiyle şimdi kirada bir evleri var. Ama her artçı depremde aynı korkuyu yeniden yaşıyorlar. Bu yüzden müstakil bir evlerinin olmasını istiyoruz” dedi.
Ayaz’ın enkaz altında iki gün kaldığını hatırlatan Artan, “Ayaz, dedesi kurtarmaya geldiğinde ‘Bir amca geldi, bize ışık tuttu ve kardeşime süt verdi’ demişti. Bu sözler beni derinden etkiledi. Ada Naz ise uzun süre konuşmamıştı, yüzünü kimseye göstermiyordu. İlk kez burada konuşmaya başlaması bizim için çok özel bir an oldu” ifadelerini kullandı.
Depremin acı izlerini yüreklerinde taşıyan Arzu Keser ve eşi Hasan Keser, yaşadıkları büyük kayba rağmen torunlarına sıcak bir yuva sunmak için mücadele ederken, Çilem Artan ve hayırseverlerin desteğiyle hayata tutunmaya devam ediyor.
