Son Marmara depremleriyle birlikte yeniden gündeme gelen kentsel dönüşüm tartışmaları, muhalefetin sert eleştirilerine sahne oldu. İstanbul’da ve Marmara çevresinde hissedilen depremler sonrası televizyon kanallarında yapılan tartışmaların yetersiz olduğunu savunan Yıldırım Kara, “Her deprem sonrası aynı döngü yaşanıyor. Uzmanlar ekranlara çıkıyor, yetkililer ezber açıklamalar yapıyor, GSM operatörleri sorgulanıyor, sonra da unutuluyor” dedi. Kara, gerçek önlemler alınmadığı sürece bu tartışmaların faydasız olduğunu belirtti.


“Erdoğan Eleştiriyi Yön Değiştirmek İçin Kullanıyor”

Yıldırım Kara, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kentsel dönüşüm sürecinin yavaşlığından dolayı muhalefeti ve yerel yönetimleri hedef almasını “sorumluluktan kaçma çabası” olarak değerlendirdi. Kara, “6 Şubat depremlerinden sonra geliştirilen taktikler tekrar sahneye konuluyor. Kendi sorumluluklarını örtbas etmek için partimizi suçlamayı yeniden faydalı görmüşler” diye konuştu.

Çalışkan’dan Nijerya ve Benin’e Yardım Eli
Çalışkan’dan Nijerya ve Benin’e Yardım Eli
İçeriği Görüntüle

Erdoğan’ın İstanbul’daki dönüşümün yavaşlamasından muhalefeti sorumlu tutmasını eleştiren Kara, “Deprem sonrası toplanma alanlarını AVM’lerle dolduran bir zihniyetle şehirlerimizi dirençli hale getirmek mümkün değil” ifadelerini kullandı.


“Veriler Kafa Karıştırıyor, Şeffaflık Yok”

Kara, 2012’den bu yana süregelen kentsel dönüşüm uygulamalarına ilişkin olarak verdikleri soru önergesine gelen cevapları da gündeme taşıdı. Resmi verilere göre 13 yılda 291 bin 431 yapının test edildiğini, bunlardan 271 bininin riskli bulunarak yıkıldığını belirtti. Yerlerine ise 2 milyon 117 bin bağımsız birim yapıldığını söyleyen Kara, bu rakamların karmaşık ve yanıltıcı olduğuna dikkat çekti:

“Bağımsız birim denildiğinde yüksek sayılar ortaya çıkıyor ama bu, kaç binanın dönüştürüldüğü bilgisini vermiyor. Ortalama hesaplarla yalnızca 610 bin yapının dönüştürüldüğü anlaşılıyor.”

Kara, Türkiye genelinde hâlen 6 ila 7 milyon riskli konut bulunduğunu hatırlatarak, 13 yılda bu yapının yalnızca yüzde 10’unun dönüştürülebildiğini vurguladı. TOKİ'nin ürettiği 1,5 milyon konutun ne kadarının sosyal konut, ne kadarının dönüşüm projesi kapsamında olduğu ise hâlâ belirsiz.


“Suçlama Değil, Şeffaflık Gerekli”

Kentsel dönüşüm sürecinde yaşanan belirsizliklerin ve yavaş ilerlemenin doğrudan siyasi sorumluluğu olduğunu vurgulayan Kara, “Deprem riski gibi hayati bir konuda gerçekçi ve şeffaf veriler sunulmalı. İktidar partisi süreci yönetmek yerine suçlamalara yönelerek zaman kaybediyor. Oysa bu ülkeyi 23 yıldır yönetenler kentsel dönüşümün başarısızlığından muhalefeti sorumlu tutamaz” dedi.

Muhabir: Hasan Sarp