Yüzyıllardır süregelen geleneklerle Alevi, Sünni, Arap, Kürt ve Türk halklarının bir arada yaşadığı bu kadim şehirde, Aşure Günü aynı zamanda bir toplumsal birlikteliğin simgesine dönüşüyor.
Muharrem Ayı'nın Hatay'daki Anlamı
Kamerî takvimin ilk ayı olan Muharrem, İslam tarihinde önemli olaylara sahne olmuştur. Hatay’da yaşayanlar için bu ay, özellikle ibadet, oruç ve yardım faaliyetleriyle iç içe geçer. Hz. Hüseyin’in Kerbelâ’daki şehadeti dolayısıyla yas ve matem duygusu da Hatay’daki Alevi-Bektaşi topluluklarca derinlemesine yaşanır.
Hataylılar Aşure Günü’nde Neler Yapıyor?
-
Oruç ve Dua: Hatay’da hem Sünni hem Alevi vatandaşlar, Muharrem orucuna büyük önem verir. Özellikle 9. ve 10. günlerde tutulan oruçlar, sabır ve tevekkülün simgesi olarak görülür. Akşam vakitlerinde toplu dualar edilir, matem oruçları iftar sofralarında su ve zeytinle açılır.
-
Sadaka ve Yardımlaşma: Aşure Günü’nde dar gelirli ailelere erzak yardımı yapılır, ihtiyaç sahiplerine destek olunarak hayır duaları alınır.
-
Aşure Pişirme Geleneği: Hatay’ın mahallelerinde büyük kazanlarda aşure pişirilir. Nohut, fasulye, buğday, nar, ceviz, kuru üzüm gibi malzemelerle hazırlanan aşureler, komşulara ve camilere dağıtılır. Hristiyan ve Musevi komşulara da ikram edilmesi, şehrin kültürel zenginliğinin bir yansımasıdır.
-
Manevi Muhasebe: Bu kutsal günde Hataylılar, geçmişi sorgular, tövbe eder, kırgınlıkları sonlandırır. Bu yönüyle Aşure Günü sadece bir ibadet günü değil, aynı zamanda bir barış ve helalleşme günüdür.
Tarihi ve Dini Mucizelerle Anılan Gün
Dini kaynaklara göre Aşure Günü, birçok peygamberin mucizevi kurtuluşlarına sahne olmuştur. Hz. Nuh’un gemisinin karaya oturması, Hz. Musa’nın Firavun’un zulmünden kurtulması ve Hz. Yunus’un balığın karnından çıkması bu mucizelerden yalnızca birkaçıdır. Hataylılar bu kutsal hatıraları yaşatmak adına gün boyunca Kur’an okuyarak, dua ederek ve sevdikleriyle paylaşarak manevi bir atmosfer oluşturur.