Reklam bütçelerinin ağırlıklı olarak iktidara yakın medya kuruluşlarına yönlendirilmesi, “kamusal kaynakların adil kullanımı” konusunda soru işaretleri doğuruyor.
Bu tartışmalar sürerken, konunun detaylı biçimde araştırılması amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulan önerge, AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.
“Kamunun kaynakları adil ve hesap verebilir olmalıdır”
Önerge görüşmelerinde söz alan CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, hükümetin medya politikalarını eleştirerek kamusal kaynakların şeffaf kullanılmasının anayasal bir gereklilik olduğunu vurguladı.
Kara, konuşmasında hukuk devletinin temel ilkelerine dikkat çekerek şöyle konuştu:
“Hukukun esas olduğu yönetim anlayışlarında kamu yönetimleri tüm işlemlerde şeffaflığı, hesap verebilirliği ve tarafsızlığı temel ilke edinir. Anayasanın hukuk devleti ve eşitlik ilkesi bunu emreder.”
“Yandaş medya oluşturuldu”
Türkiye’de medyanın dönüşümünün 2002 yılından itibaren hızlandığını belirten Kara, TMSF eliyle el koymalar, medya gruplarının el değiştirmesi ve iktidara yakın–uzak tutumların reklam gelirlerini belirler hale gelmesinin medya düzenini bozduğunu ifade etti.
Kara, “Yeni medyanın muhalif sese tahammülü yok. Ülkede yalnızca tek bir ses çıksın istiyorlar. Ekonomi, adalet ve yargı bağımsızlığı ekranlarda pürüzsüz gösteriliyor ama halkın gerçeği böyle değil” dedi.
Sansür ve Ceza Uygulamaları
Sansür ve yayın durdurmaların “sıradanlaştığını” belirten Kara, medya organlarının tıklanma ve ayakta kalabilmek için sınırlı bir alan bırakıldığını söyledi.
Reklam dağılımındaki uçurum
Kara, 2020 yılı verilerine dikkat çekerek kamu bankalarından yapılan reklam harcamalarının dağılımındaki dengesizliği şu örneklerle anlattı:
-
A Haber, özel bankalardan 168 bin saniye; kamu bankalarından 317 bin saniye reklam aldı.
-
A Spor, özel bankalardan 78 bin saniye; kamu bankalarından 171 bin saniye reklam aldı.
-
Halk TV ise özel bankalardan 110 bin saniye reklam alırken kamu bankalarından hiçbir reklam almadı.
“86 milyonun parasının nereye harcandığını soracağız”
Konuşmasının sonunda Kara, kamu bankalarının reklam bütçelerinin siyasi tercihler doğrultusunda değil, kamu yararı gözetilerek dağıtılması gerektiğini vurguladı:
“Meclisin çatısı altında 86 milyonun parasının nereye harcanacağını sormayacak mıyız? Kamunun kaynaklarının eşit, adil ve hesap verebilir şekilde kullanılması zorunluluktur.”
