Kırıkhan’ın kurtuluşu, sıradan bir takvim günü değil; Hatay’ın kaderini değiştiren bir dönüm noktasıdır. General Şükrü Kanatlı komutasındaki 39. Dağ Tugayı’nın Hassa üzerinden Kırıkhan’a girdiği o sabah, Fransız işgal yönetimi ilçeyi terk etti. Ardında yıllarca süren bir sabır, direniş ve bekleyişin hatıraları kaldı.
Bugün Kırıkhanlılar, 6 Temmuz’u yalnızca bir tarih olarak değil, bir varoluş bildirisi olarak yaşıyor. Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen törende, Atatürk Anıtı’na çelenk bırakıldı, İstiklal Marşı hep bir ağızdan söylendi.
Kırıkhan’ın Kurtuluşu: Sadece Bir İlçenin Değil, Bir Milletin Hafızası
Kırıkhan’ın kurtuluşu, Hatay’ın ana vatana katılmasından bir yıl önce gerçekleşti. Hatay 1939’da Türkiye Cumhuriyeti’ne resmen dahil oldu ama 6 Temmuz 1938’de Kırıkhan’daki bayrak direğinde Türk sancağı çoktan dalgalanıyordu.
Bu anlamda Kırıkhan, sadece kendi yazgısını değil, Hatay’ın geleceğini de şekillendiren bir kilometre taşı oldu. Her 6 Temmuz’da o günkü ruh yeniden canlanıyor; gençler o günleri bilmese de, yaşlıların gözündeki yaş ve dilindeki dua hiç eksik olmuyor.
Kavun Tarlalarından Tören Alanlarına: Halkın Sahip Çıktığı Bir Miras
Kırıkhan’da 6 Temmuz sadece resmi bir anma değil, halkın aktif katılım gösterdiği bir toplumsal sahiplenme günüdür. Tarım işçisi sabah mesaisini bırakıp törene koşar, esnaf dükkânını geç açar ama meydanı boş bırakmaz.