4 Kuşak Hakları Derneği tarafından İstanbul Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü’nde organize edilen etkinlikte, Antakya Çevre Koruma Derneği Başkanı Nilgün Karasu, “Deprem Sonrası Çevre Sorunları” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Karasu’nun açıklamaları, Hatay’daki deprem sonrası yaşanan çevresel tahribatı ve bu tahribatın uzun vadeli etkilerini vurguladı.
Hatay’ın Yaralarını Konuştular
Katılımcıların, deprem sonrası Hatay’da yaşanan acı verici süreci paylaştıkları panelde, Karasu, depremzedelerin yaşadığı zorlukları ve yetkililerin yanlış politikalarını ele aldı. Hatay’ın deprem sonrası geçirdiği evrim, hala çözülmeyen çevresel sorunlar ve hükümetin keyfi kararları, panelin ana gündem maddelerindendi.
Avukat Ecevit Alkan: Hukuki Değerlendirme
KalAntakya adına katılan Avukat Ecevit Alkan ise depremin ikinci yılında hukuk perspektifinden değerlendirmelerde bulundu. Hukuki zorluklar ve mağdurların karşılaştığı engellerin altını çizen Alkan, İstanbul depreminin olası sonuçlarını da gözler önüne serdi. Alkan, afetzedelerin hakları için verilen mücadelede hukukun ne denli önemli olduğunu vurguladı.
Kamu-Sivil Toplum İşbirliği ve İnsan Hakları
Türkiye İnsan Hakları Vakfı’ndan Sevim Çiçek, "Deprem Sonrası Kamu-Sivil Toplum İşbirliğine İnsan Hakları Temelinde Yaklaşmak" başlıklı konuşmasında, afet sonrası kamu kurumları ile sivil toplum kuruluşlarının işbirliğinin önemine değindi. Çiçek, afet mağdurlarının haklarının korunmasının, toplumsal barış ve düzen için kritik olduğunu ifade etti.
Psikolojik Destek ve Ruh Sağlığı
Bağımsız Psikolog Özlem Çolak ise afet sonrası psikolojik destek hizmetlerinin gerekliliğini ve ruh sağlığı sorunlarına dikkat çekti. Çolak, afetlerin yalnızca fiziksel değil, psikolojik etkilerinin de uzun vadeli olabileceğini belirterek, ruh sağlığının bir hak olarak ele alınması gerektiğini vurguladı.
Adaletin Peşinde Aileler
Adalet Peşinde Aileler Platformu’ndan Döne Kaya, "Adaletin Peşinde: Unutursak, Yeniden Yaşanır" başlıklı konuşmasında, deprem mağdurlarının adalet arayışına dikkat çekti. Kaya, yaşanan travmanın ardından adaletin sağlanmasının, toplumsal hafızanın korunması açısından elzem olduğunu ifade etti.
Dayanışmanın Gücü
Paneldeki tüm konuşmalar, dayanışmanın önemine dair güçlü mesajlarla sona erdi. Katılımcılar, İstanbul depremi gibi büyük felaketlerin, çevresel, hukuki, psikolojik ve adalet boyutlarıyla ele alınması gerektiğini belirtti. Antakya Çevre Koruma Derneği Başkanı Nilgün Karasu, dayanışmanın en kritik unsur olduğunu vurgulayarak, “Yaşadığımız felaketin benzerlerinin başka yerlerde yaşanmaması için bir arada olmalı, birbirimize destek olmalıyız,” dedi.
Başarılı Bir Organizasyon
Etkinliğin sonunda, tüm katılımcılar birbirlerine teşekkür ederken, organizasyonu düzenleyen 4 Kuşak Hakları Derneği’ne de ayrıca teşekkürlerini sundular. Dernek, deprem sonrası yaşanan hak ihlalleri ve çevresel sorunların gündeme gelmesine büyük katkı sağladı.
