Dünyaca ünlü Hatay mutfağı, şimdi sağlık uzmanlarının radarında. UNESCO tarafından “Gastronomi Şehri” ilan edilen kadim şehirde, yemek sadece bir kültür değil; aynı zamanda bir tehlike kaynağı haline geliyor olabilir. Uzmanlar uyarıyor: "Bu kadar yağ, un ve şeker; bu kadar hareketsiz bir hayatla birleşince sonuç kaçınılmaz: Obezite."
Rakamlara Yansıyan Tehlike
Hatay İl Sağlık Müdürlüğü’ne göre:
-
Son 5 yılda Hatay’da obezite oranı %28’den %37’ye yükseldi.
-
Her 3 kişiden 1’i fazla kilolu, her 5 kişiden 1’i ise obez.
-
En çok etkilenen grup ise 12-18 yaş arası gençler.
Uzmanlar, "aileden gelen yemek alışkanlıklarının değişmediğini, gençlerin de bu zincire katıldığını" belirtiyor.

🧕🏽 Anne Sofrası Değil, Kalori Bombası
Hatay'da yemek sadece karın doyurmak değil, bir yaşam tarzı. Ancak bu yaşam tarzı, yüksek kalorili alışkanlıklarla yoğrulmuş durumda:
-
Sabah kahvaltısı: Zahter, sürk, çökelek derken yanında biberli ekmek.
-
Öğlen: Tepsi kebabı veya oruk, yanında ekmek ve ayran.
-
Akşam: Kağıt kebabı, sonra tatlı niyetine bir tepsi künefe.
Her öğün, ortalama bir bireyin günlük kalori ihtiyacını fazlasıyla karşılıyor.

Uzmanlardan Hatay’a Çağrı:
"Lezzeti koruyun ama porsiyonları küçültün!"
Hatay’ın dünya çapındaki mutfak mirası, elbette yaşatılmalı. Ancak sofradaki her kaşık, sağlığı da etkiliyor. Uzmanlar, Hataylıları daha bilinçli tüketim, dengeli beslenme ve hareketli yaşam tarzı konusunda uyarıyor.



