"DEPREMLE YIKILDIK, ŞİMDİ DE BU UYGULAMAYLA EZİLİYORUZ"
Depremin en ağır yaralarından birini alan Hatay’daki rehabilitasyon merkezleri, felaket sonrası çadırda, konteynerde veya kiralık binalarda faaliyet göstermeye çalıştı. Ancak yeni getirilen sistemle ayakta kalmaları imkânsız hale geliyor.
MERKEZ YETKİLİLERİ DESTEK BEKLİYOR!
Yaptıkları açıklamalarda yetkililer: “Deprem öncesi devlet her öğrenci için ayda 8 seans ders bedelini karşılıyordu. Biz bu seansların takibini yıllardır kamera sistemiyle yapıyor, müfettişlerin denetimine sunuyorduk. Şimdi ise sistem tamamen değişti. Öğrencilerin takibi artık yüz tanıma sistemi ile yapılmak isteniyor.” İfadelerini kullandılar.
SABİT IP YOK, ALTYAPI YOK, AMA ZORUNLULUK VAR
Yeni sistemin en büyük sorunu ise teknik gereklilikler. “İnova” adlı özel bir şirketten alınması zorunlu tutulan bu yüz tanıma sisteminin maliyeti yaklaşık 200 bin TL. Üstelik sistem sabit IP altyapısı gerektiriyor. Ancak Hatay’daki pek çok okulda sabit IP hizmeti sağlanamıyor.
MERKEZ YETKİLİLERİ BU KONUDA ŞU AÇIKLAMAYI YAPTI:
“Deprem bölgesindeyiz. Okulların çoğunda sabit IP altyapısı yok. Türk Telekom’un altyapısı paramparça durumda. Elektrik ve internet sürekli kesiliyor. Bu sistemin teknik olarak da çalışması mümkün değil. Sistem alınmazsa ödeme yapılmayacak. Bu bizi uçuruma sürüklüyor. Öğrenci sayımız 300’den 100’e düştü. Gelirimiz azaldı, giderimiz katlandı. Kirada çalışıyoruz, öğretmenleri toparlamaya çalışıyoruz. Bu yükü kaldıramayız.”
DİĞER YAZILIM FİRMALARI DA KABUL EDİLMİYOR
Kurumlar, Türkiye genelinde aynı işlevi görebilecek yazılımı 90–100 bin TL’ye sağlayabilecek başka firmaların da olduğunu ancak yalnızca İnova firmasının kabul edildiğini belirtiyor. Bu durum, sektörde tekelleşme endişelerini de beraberinde getiriyor.
“Başka firmalar çok daha uygun fiyatla aynı sistemi kurabilir. Ama devlet sadece İnova’yı şart koşuyor. Bu, kurumları mali olarak çökertmek anlamına geliyor.”
RESMÎ BELGELERLE ALTYAPI SORUNU KANITLANDI
Rehabilitasyon merkezleri, altyapının yetersizliğini resmî belgelerle ispatlamış durumda. Antakya, Defne gibi ilçelerde neredeyse hiçbir okulda sabit IP hizmeti bulunmuyor. Buna rağmen bu sistemin zorunlu hale getirilmesi, merkezleri kapanma riskiyle karşı karşıya bırakıyor.
"ANTAKYA’YA POZİTİF AYRIMCILIK İSTİYORUZ"
Depremde en büyük yıkımı yaşayan Hatay’daki yetkililer, Kahramanmaraş ve Adıyaman ile aynı kategoride değerlendirilmekten rahatsız. Antakya’da deprem öncesi kira olmayan kurumlar, şimdi yüksek kiralar ödemek zorunda.
“Bu sistemin en az iki yıl ertelenmesini istiyoruz. Antakya’nın şartları çok daha ağır. Biz şehir olarak yeniden yapılanma sürecindeyiz. Bu sistem için şu an uygun değiliz. Mevcut kamera sistemimiz zaten denetim için yeterliydi. Devletin denetmenleri bu sistemle öğrencinin derse girip girmediğini kontrol edebiliyordu. Şimdi ne değişti?”
ANTAKYA’DA ALTYAPI HÂLÂ YOK
Elektrik ve internet kesintilerinin sık yaşandığı Hatay’da, sabit IP’ye dayalı bir sistemin sürdürülebilirliği tartışmalı. Elektrik veya internetin kesilmesi durumunda sistemin çalışmaması hâlinde ödenek kesilecek olması, rehabilitasyon merkezlerini büyük risk altına sokuyor.
