DOLAR 32,2170 0.04%
EURO 35,3519 0.31%
ALTIN 2.514,940,58
BITCOIN %
Hatay
19°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

İnsanların Deprem Travmaları Unutulmamalı

İnsanların Deprem Travmaları Unutulmamalı

ABONE OL
18 Kasım 2023 18:46
İnsanların Deprem Travmaları Unutulmamalı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Deprem Bölgesinde Çalışan Ruh Sağlığı Profesyonelleri, Toplumsal Duyarlılık ve Çözüm Önerileri Çağrısında bulundu.

Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Travma ve Afet Ruh Sağlığı Çalışmaları Derneği, World Human Relief (Dünya İnsani Dayanışma Derneği), Türk Psikologlar Derneği, Türkiye Psikiyatri Derneği, Bağımsız Doktorlar Derneği, Sivil Alan Hareket Ağı, Sağlıkta Genç Yaklaşımlar Derneği, Hatay Psikologlar Derneği ve Toplumsal Dayanışma İçin Psikologlar Derneği imzası taşıyan çözüm ve öneri çağrısında son zamanlarda deprem bölgesi olan Hatay’da gündemi meşgul eden ve depremzedelerin tepki gösterdiği konular hakkında açıklamalarda bulunuldu.

“EN UFAK BİR SARSINTIDA DEPREM GECESİNE DÖNÜLMEKTEDİR”

“Deprem Bölgesinde Çalışan Ruh Sağlığı Profesyonelleri” çatısı adı altında gerçekleştirilen açıklamada şu ifadelere ve uyarılara yer verildi; “Biz, deprem bölgesinde depremlerin ilk gününden itibaren görev yapan kamu ve sivil toplum kuruluşlarının ruh sağlığı alanında çalışan profesyoneller olarak, deprem sonrası yaşanan acıların ve bölge halkının onurunun, ticari ve eğlence unsurlarına dönüştürülmesine yönelik artan girişimler karşısında endişe ve rahatsızlık duymaktayız. 6 Şubat ve sonrasında yaşanan depremler ile ciddi bir yıkım yaşayan ve bölgenin önemli bir bölümünün zarar gördüğü afet sahasında pek çok insanımız sevdiklerini, ailelerini, evlerini, eşyalarını, şehrini kaybetmiştir. Bu sebepten dolayı insanların bir kısmı şehri terk etmek zorunda kalırken bir kısmı da şehirde yaşamını devam ettirmeye çalışmaktadır. Yıkımın ve kaybın büyük olması ne yazık ki yaraların sarılması ve yeniden yaşamı kurma noktasında aksaklıkların yaşanmasına sebep olmaktadır. İnsanlar bir yandan yaşamlarını yeniden kurma telaşı yaşamakta, bir yandan yasını tutmaya çalışırken, bir yandan da yeni yaşamın zorlukları ile baş etmeye çalışmaktadır. Tüm bu süreçler içerisinde sahada çalışan ruh sağlığı profesyonelleri olarak bireylerin acılarını yakından gözlemlemekte bir gök gürültüsünün bile ciddi derecede tetikleyici olabildiğini ve zorlayıcı duygusal, bilişsel ve bedensel tepkilere sebep olduğunu görmekteyiz. İnsanlar yaşadıkları kaybı anlamlandırmakta zorluk çekmekte, en ufak bir sarsıntıda deprem gecesine dönmekte, geleceğe korku ve endişe ile bakmaktadırlar.”

“TRAVMA HASSASİYETİNE DİKKAT EDİLMELİ”

Depremden etkilenmiş kişilerin travmalarını tetikleyecek girişimlerden uzak kalınması ve bu hassasiyete dikkat edilmesi gerektiğinin altı çizilen açıklamada; “Sanatın, bireysel ve toplumsal iyileşmenin gerçekleşmesindeki önemi yadsınamaz. Ancak deprem sahasında insanların mahremlerine saygı duymayan, katılımcı süreçlerden uzak projeler, deprem öykülerini toplayan yarışmalar ve tetikleyici unsurlar içeren çalışmalar gibi, travma hassasiyetinden yoksun girişimler, depremden etkilenmiş kişilerin travmalarını tetiklemekte ve onların acılarını görmezden gelmektedir. Bu tür girişimler, bölge halkının onurunu zedelerken, yaşadıkları acıları ticari veya eğlence unsurları haline getirmektedir. İnsanların en hassas anları ve kayıplarını hafife almak, profesyonel etik ilkelerimize ve toplumun duyarlılığına ters düşmektedir.” “Afet sonrasında gereken duyarlılık ve dayanışma, bu tür girişimlerle zarar görmemelidir. Biz, ruh sağlığı alanında çalışan profesyoneller olarak, “Zarar Vermeme” ilkesine sıkı sıkıya bağlıyız ve bu ilkenin ihlal edilmesine hassasiyetle ve şiddetle karşı çıkıyoruz. Afet sahasında çalışan ruh sağlığı profesyonelleri olarak, travma bilincinin eksikliği ile oluşturulan zarar verici uygulamaların takip edilmesini ve engellenmesini talep ediyoruz. Depremi deneyimlemiş insanların yaşadığı zorluklar ve travmalar, empati ve saygıyla ele alınmalıdır. Projeler, katılımcı yaklaşımları benimsemeli, travmayı anlayan ve insan onuruna saygılı şekilde doğru ve etik bilgilendirme ve eğitim faaliyetleri içermeli, psikososyal destek mekanizmaları sunmalı, kültürel hassasiyeti gözetmeli, çok disiplinli, çok sesli ve yerel katılımlı yaklaşımı benimsemelidir. Depremle ilgili sanatsal üretimler başta olmak üzere projeler yapacak kişilerin/kurumların saha çalışması yapmadan, toplulukla istişare etmeden, uzmanlarla görüşmeden bu projeleri gerçekleştirmemelerini talep ediyoruz. Üniversite, kamu ve sivil toplum başta olmak üzere ilgili tüm tarafları bu unsurlara dikkat etmek üzere önlem almaya çağırıyoruz” denildi. Mahmut Sivri

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP