Hatay'da Rezerv Alan Tartışmaları Son Buldu
Hatay Valisi Mustafa Masatlı, kentte uzun süredir gündemde olan rezerv alan uygulamaları ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Vali Masatlı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen rezerv alan çalışmalarının Hatay genelinde artık sona erdiğini belirtti.
“Rezerv Alan Meselesi Bizim İçin Bitmiştir”
Vali Masatlı yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Rezerv alan meselesi şu an itibarıyla bitmiştir. Çok özel bir durum olmadığı sürece Hatay genelinde rezerv alan çalışmasını Bakanlık olarak kapattık. Şu anki düşüncemiz, çalışmalarımız, rezerv alanın sınırlarının kesinleştiğine dairdir.”
Masatlı, belediyelerin kendi inisiyatifleriyle rezerv alan çalışmaları yürütebileceğini ifade ederken, bakanlığın bundan böyle yeni rezerv alan belirlemeyeceğini vurguladı.
Bakan Kurum: “Vatandaşın İstemediği Yapılmayacak”
Vali Masatlı, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un Samandağ ve Defne ilçelerini ziyaretinde vatandaşlarla yaptığı görüşmeleri hatırlatarak şunları söyledi:
“Vatandaşımız rezerv alandan çıkmak istediğini söylediğinde Sayın Bakanımız, ‘Vatandaşın istemediği bir şeyi vatandaşa rağmen yapmayalım’ dedi. Bu karar çerçevesinde birçok alan revize edildi ve sınırlar netleşti.”
Fazla Üretim Varsa Konut Verilebilir
Vali Masatlı, rezerv alan içinde kalan boş parseller ve üretim fazlası konutlara da değindi. Anahtar teslimi sistemle yürütülen projelerde bazen ihtiyaçtan fazla konut ve iş yeri üretildiğini belirterek, bu durumlarda vatandaşın taleplerine göre hareket edileceğini söyledi.
“Eğer parselde fazla üretim varsa, vatandaş isterse daire veya iş yeri verilebilir. Ancak fazla üretim yoksa, sadece arsanın rayiç bedeli ödenir. Vatandaş isterse parasını alır, istemezse takas yolu tercih edilebilir.”
“Deprem Kırılgan Kesimler Yarattı”
Vali Masatlı, açıklamasının sonunda duygusal bir noktaya da temas etti. Depremin sadece fiziksel değil, sosyal yaralar da açtığını belirten Masatlı, şehrin yeniden ayağa kaldırılmasının sadece binaların yapılmasıyla sınırlı olmadığını ifade etti:
“Bir şehirde konutları, iş yerlerini, okulları, hastaneleri yapmak kafi gelmiyor. Deprem, bizde kırılgan kesimler üretti. Şehrin sosyal dokusunu da yeniden ihya etmemiz gerekiyor.”




