Türkiye'nin sınırlarının yanı başındaki Savaş tehlikesi git gide büyüyor, şu an her şey normalmiş gibi gözükse de bir kıvılcıma bakıyor her şey.
Türkiye'yi dört bir koldan sarmaya çalışan küresel güçler, başta ekonomik kriz yaratarak, altının hızlı yükselmesi, birçok fabrika ve büyük ölçekli iş yerlerinin sanayiye yön veren çarkların konkordato ilan etmesi ve kapatması gibi sebepler ile kaos ortamı yaratarak önce içimizde karışıklık çıkartıp daha sonra sınırlarımızdaki ülkelerde yaptıkları askeri yığınaklarla saldırmayı planlıyorlar.
Yunanistan'a, Kıbrıs'a, Suriye'ye, Irak ve İran'a yapılan askeri yığınaklar bunun en büyük göstergesidir.
Her ne kadar dünya barışından bahsetseler de her yerde Barış getireceğim diye vaat edip ikinci ABD seçimlerini kazanan başkan Trump şu an her şey istediği gibi gittiği için ve görüştüğü dünya liderleri kendi dediğine geldiği için sorun çıkarmıyor, madem Dünya barışını sağlayacak Türkiye'nin etrafına niye bu kadar askeri yığma yaptı.
Türkiye'nin son yıllardaki yaptığı askeri savunma sanayi sistemlerindeki gelişmeleri çok yakından takip eden ABD ve düşman ülkeler Türkiye'nin gelecekteki dost ülkelerine liderlik etmesinin önüne geçmek ve ilerleyişini kesmek için her türlü yolu mübah görüyor.
Tabii ki Türkiye'de boş durmuyor gerekli askeri önlemleri almıştır ama su uyur düşman uyumaz düsturu ile her zaman bir gözümüz açık uyumalıyız, düşmanın ne zaman saldıracağı belli değil vaktini kolluyor.
Türkiye bu süreçte ortadoğu'ya bakan kısımdaki komşularında özellikle Irak İran Suriye'de kendi hegemonyasını kurup Avrupa ve ABD'nin bu 3 ülke üzerindeki baskısını azaltıp kendi tarafına çekmeye çalışıyor doğral olarak.
Ulu önder Gazi Mustafa Kemal'in
YURTTA SULH
CİHANDA SULH
ilkesini benimsemiş Türkiye her zaman barıştan yanadır, ama söz konusu vatan toprağı olunca kimseyi tanımaz.
ESEN KALIN...