Deprem öncesinde “ölmemek için” kentsel dönüşüme giren vatandaşlar, bugün hak kayıplarıyla karşı karşıya. Evlerini yıkıp arsalarını boşaltan, müteahhitlere ödeme yaparak yeni evlerini bekleyen birçok aileye şok üstüne şok yaşatılıyor.
REZERV ALAN DARBESİ
Evlerinin yeniden yapılacağı günü beklerken umutlanan vatandaşlar, bir sabah arsalarının “rezerv alan” kapsamına alındığını öğrendi. Bu kararın ardından müteahhitler inşaata başlayamazken, vatandaşların önceden ödediği milyonlarca lira da buhar oldu.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün mağdurlara verdiği cevap ise adeta skandal niteliğinde:
“Sizin eviniz yokmuş, sadece arsanız varmış. Bu nedenle size dükkan veya iş yeri veremiyoruz.”
ÇİFTE MAĞDURİYET
Vatandaşlar, depremden önce aldığı riskli bina kararıyla evlerini yıktı, kiralara çıktı, üstüne bir de müteahhitlere ödeme yaptı. Şimdi ise: Müteahhit parasını alamıyor, çalışamıyor. Vatandaş parasını geri alamıyor ve hak sahipliği tanınmadığı için evine kavuşamıyor.
Kentsel dönüşümle hayatlarını güvence altına almak isterken hem ekonomik hem de hukuki bir çıkmazla karşı karşıya kalan yüzlerce aile, “hak sahipliği yok sayılan” yeni mağdurlar ordusuna eklendi.
BÜYÜK HATA!
Uzmanlar, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün hak sahipliği konusunda yanlış yorum yaptığını belirtiyor. Vatandaşın binasını yenileme kararı alması, müteahhitle sözleşme yapması ve ödeme yapmasının göz ardı edilemeyeceğini vurgulayan hukukçular, “Bu insanlar hem evsiz kaldı hem de tüm haklarını kaybetti. Bu, telafisi mümkün olmayan bir hata” diyor.
VATANDAŞLARIN İSYANI
Kira ödemekte zorlanan, ödediği parayı kaybeden ve devlet tarafından hak sahipliği tanınmayan vatandaşlar seslerini yükseltiyor:
“Devlete güvenerek evimizi yıktık. Şimdi hem evimiz yok hem paramız. Bizim suçumuz ne?”
Deprem öncesi kentsel dönüşüme giren vatandaşlar, bugün rezerv alan uygulamasıyla evlerini ve haklarını kaybetme noktasına geldi. Yasal belirsizlik, binlerce insanı sokakta bırakırken çözüm için acil adım atılması gerekiyor.
