Azerbaycan'dan ülkemize gelmek üzere havalanan C-130 tipi askeri kargo uçağı geçen hafta Gürcistan-Azerbaycan sınırında düşerken, içinde görevli Türk silahlı kuvvetleri mensubu gencecik 20 vatan evladımız şehit düştü.

TSK'ya ait kargo uçağının karakutusu halen incelenirken, şehitlerimiz vatan toprağına emanet edildi.

Son yıllarda özellikle savunma sanayinde her zaman yazılarımızda yazdığımız gibi gurur kaynağımız olan askeri alanda birçok kademe kat ederken, 60 yaşın üzerinde kargo uçaklarının kullanılması kamuoyunun gündemine bomba gibi düştü, zaten bizim Türk toplumunda ya biri ölecek ya şehit düşecek o zaman bu konuları tartışırız başka türlü hiçbirimizin aklına gelmez çünkü bizler balık hafızalıyız maalesef.

BASİT BİR MÜDÜRÜN ALTINDA MİLYONLUK MAKAM ARABASI VARKEN, ASKERİMİZ 62 YAŞINDAKİ UÇAKLA TAŞINIYOR.

Devletin en üst kademesinden tutunda ilçe belediyelerinde en basit deyimi ile kıçı kırık bir amirin müdürün altında milyonluk ister kiralık olsun ister satın alma olsun makam araçları tahsis edilirken, bu aziz vatan uğruna canlarını hiçe sayarak göreve çıkan Kahraman mehmetçiğimize 60 yaşının üzerinde beğenmediğimiz Ortadoğu Arap ülkelerinin bile kullanmadığı uçakları layık gören zihniyet bu vebalin altında kalır maalesef.

ALİ ERBAŞ'IN BİR AUDİ Yİ BİZE ÇOK GÖRDÜLER DEDİĞİ ÜLKEDE, TSK'NIN DÜŞEN KARGO UÇAĞI 62 YAŞINDAYDI UNUTMAYIN SAKIN.

Eski diyanet işleri başkanı Ali erbaş'ın kendisine tahsis edilen ve aylık taksiti milyonları bulan kiralık yabancı marka Audi araba için bize bir aracı bile çok gördüler dediği zamanlarda bu ülkede benim askerim 62 yaşındaki uçakta şehit oldu, bu ağır vebal kimlerin omuzunda acaba?

Kimsenin makam arabasına parasına fiyatını yılına sözümüz yok madem bu ülke çok zengin bir amire müdüre bile milyonluk araçlar tahsis edebiliyorsa bu ülke savunmasında canını hiçe sayan bu uğurda canını seve seve vermeyi göze alan benim mehmetçiğimin neden kullandığı araçlara modernizasyon yapılmıyor, neden yenileri alınmıyor?

Gelişmiş toplumlarda ülkeler çalışanlarına düzgün bir yaşam sunmak için hem çalıştığı ortamı, ekip ve ekipmanları çağın gereksinimine uygun şekilde tahsis etmek zorundadır ama toplumun bir kesimini bendendir diye en üst düzeyde lüks bir yaşam sunup, diğer bir kesime hor görüp eski 40-50 yıllık düzene mahkum etmek akıl kârı değildir.

Her zaman söylediğimiz gibi herkesin özgürce fikirlerini söylediği, insanların temel gereksinimlerini rahatça karşılayabileceği, adaletli bir yaşam sürdürebileceği günleri görmek dileğiyle.

ESEN KALIN...