Türkiye Cumhuriyeti son yılların en büyük sosyal konut projesini başlattı, amaç Türkiye'de yüksek olan ev kiralarını düşürmek, insanların kira derdinden kurtulup kendi evlerine kira öder gibi ödemek.
Sosyal konut projesi Türkiye genelinde 500.000 adet yapılacak, önceki gün bakan Murat kurumun yaptığı açıklamada başvuru sayısının 5,5 milyona ulaşarak 10 katını geçtiğini belirterek insanların büyük ilgi gösterdiğini ifade etti.
Buraya kadar her şey çok iyi Allah razı olsun kim taş üstüne taş koyuyorsa her zaman dua alır, oy alır.
Ama şu bir gerçek ki ne oldu da güzelim Türkiye'de insanlar ceplerinde biraz para olsa üstüne borç edip, devlet dairesinden emekli olan bir kişi emekli parasıyla 3+1 ev bir araba alabilirken, şimdi sevindiğimiz, umut ettiğimiz şey 55 - 65 -80 metrekare mezar evlere sahip olabilmek hayali, hayallerimizi bile çalıp küçültüler şu anki gerçek bu maalesef.
Üstelik ucu açık maliyet fiyatı belli olmayan, sabit faizle durmayan, şehir merkezlerinin dışında kuş uçmaz kervan geçmez dağ başlarında yapılacak olan sosyal konutlara bu kadar rağbet olmasının nedeni zenginlik mi fakirlik midir sorarım sizlere?
20 yıl öncesine kadar şehir merkezlerinde insanlar istediği gibi toplanıp kooperatif sisteminde kendi evlerini kendileri yaparken o maddi güç varken, şimdi insanlar 20 yıl borçlanmalı ve 20 sene önceki 160-170 metrekare evlerin yarısından daha düşük evlere iki katlı maliyetle sahip olma çabası içerisindedir.
Herkes kafasını öne eğip oturup bir düşünsün, bu millet bu hale nasıl geldi, eskiden emekli olan bir çalışan 160 metrekare 3+1 ev rahat rahat alabilirken, şu an o evin fiyatı 4-5 milyon TL, çalışanın alacağı en kral emekli ikramiyesi 1 milyon 200 bin bu çalışanın cebinden 3-4 milyon TL'yi kim çaldı sorulacak soru bu olmalı aslında öyle değil mi, madem ülkede her şey güzel ekonomi iyi o zaman emekli olacak olan çalışanına devlet ikramiye vermesin yerine 3+1 bir TOKİ'den ev versinde görelim hadi bakalım kim gerçek söylüyor, kim yalan söylüyor ortaya çıkar o zaman.
İkinci Bir tehlike şehir dışına yapılan sosyal konutlarda parası olmayan fakir insanlar şehirden uzaklaştırılıp otururken, parası olan zengin kesim ve yurt dışından gelen yabancı sermayeli Türk olmayan vatandaşları şehir merkezlerini yerleştiriliyor bu da sosyal dokuyu bozup Türk toplumunun temeline dinamit koymaktır.
İNSANLARIN TEMEL İHTİYACI OLAN BARINMA VE GIDA SORUNLARI ÇÖZÜLMEDİKÇE VATANDAŞLAR NASIL RAHAT BİR YAŞAM SÜRECEK?
KİMSENİN GEÇİM DERDİNİ, BARINMA SORUNUNU DÜŞÜNMEDEN YAŞAYACAĞI GÜNLERİ GÖRMEK DİLEĞİYLE.
ESEN KALIN...